Fulminate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fulminate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fulminate Nedir?


Fulminate, şiddetli bir şekilde öfkelenmek veya şiddetle karşı çıkmak anlamına gelen bir fiildir. Ayrıca kimyasal bir bileşik olan “fulminates” de vardır.

  1. After being accused of cheating, he fulminated against his accusers. (Aldatma suçlamasıyla karşı karşıya kaldıktan sonra, suçlayanlara karşı şiddetle karşı çıktı.)
  2. The coach fulminated against the referee’s decision. (Koç, hakemin kararına şiddetle karşı çıktı.)
  3. She fulminated against the company’s discriminatory policies. (Şirketin ayrımcı politikalarına karşı şiddetle çıktı.)
  4. The politician fulminated against the opposition party’s proposals. (Politikacı, muhalefet partisinin önerilerine karşı şiddetle karşı çıktı.)
  5. The professor fulminated against the students’ lack of effort. (Profesör, öğrencilerin çabasızlığına karşı şiddetle çıktı.)
  6. He fulminated against the traffic jam on the highway. (Otoyoldaki trafik sıkışıklığına karşı şiddetle çıktı.)
  7. The columnist fulminated against the government’s corruption. (Köşe yazarı, hükümetin yolsuzluğuna karşı şiddetle çıktı.)
  8. The CEO fulminated against the company’s poor financial performance. (CEO, şirketin kötü finansal performansına karşı şiddetle çıktı.)
  9. The coach fulminated against the players’ lack of teamwork. (Koç, oyuncuların takım çalışması eksikliğine karşı şiddetle çıktı.)
  10. The parent fulminated against the school’s disciplinary policies. (Ebeveyn, okulun disiplin politikalarına karşı şiddetle çıktı.)
  11. He fulminated against the slow internet speed. (Yavaş internet hızına karşı şiddetle çıktı.)
  12. The journalist fulminated against the censorship of the media. (Gazeteci, medyanın sansürüne karşı şiddetle çıktı.)
  13. The artist fulminated against the lack of government funding for the arts. (Sanatçı, sanat için hükümet fonunun eksikliğine karşı şiddetle çıktı.)
  14. The homeowner fulminated against the rising property taxes. (Ev sahibi, artan emlak vergilerine karşı şiddetle çıktı.)
  15. The environmentalist fulminated against the government’s disregard for the environment. (Çevreci, hükümetin çevreye olan ilgisizliğine karşı şiddetle çıktı.)
  16. The activist fulminated against the mistreatment of animals. (Aktivist, hayvanların kötü muamelesine karşı şiddetle çıktı.)
  17. The employee fulminated against the company’s long working hours. (Çalışan, şirketin uzun çalışma saatlerine karşı şiddetle çıktı.)
  1. The teacher fulminated against the students’ disruptive behavior in class. (Öğretmen, sınıfta öğrencilerin dikkat dağıtan davranışlarına karşı şiddetle çıktı.)
  2. The customer fulminated against the poor service at the restaurant. (Müşteri, restoranda kötü hizmete karşı şiddetle çıktı.)
  3. The athlete fulminated against the use of performance-enhancing drugs in sports. (Sporcu, sporlarda performans arttırıcı ilaçların kullanımına karşı şiddetle çıktı.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.