Full Scale İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Full Scale İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Full Scale

Full scale, Türkçe karşılığıyla “tam ölçekli” anlamına gelir. Bu ifade, bir projenin, deneyin ya da ürünün, gerçek boyutlarına ve tam kapasitesine uygun olarak yapıldığı anlamına gelir.

  1. The company is planning to test the new product on a full scale before launching it. (Şirket, ürünü piyasaya sürmeden önce tam ölçekte test etmeyi planlıyor.)
  2. The engineers built a full-scale model of the bridge to test its strength. (Mühendisler, köprünün dayanıklılığını test etmek için tam ölçekte bir model yaptılar.)
  3. The movie studio built a full-scale set to make the scenes look more realistic. (Film stüdyosu, sahnelerin daha gerçekçi görünmesi için tam ölçekli bir set inşa etti.)
  4. The aircraft manufacturer conducted a full-scale test of the new plane’s engines. (Uçak üreticisi, yeni uçağın motorlarının tam ölçekli bir testini yaptı.)
  5. The designer created a full-scale prototype of the dress before making the final version. (Tasarımcı, son versiyonunu yapmadan önce elbisenin tam ölçekli bir prototipini oluşturdu.)
  6. The museum exhibits a full-scale replica of a dinosaur skeleton. (Müze, bir dinozor iskeletinin tam ölçekli bir replikasını sergiliyor.)
  7. The artist created a full-scale sculpture of the famous leader. (Sanatçı, ünlü liderin tam ölçekli bir heykelini yarattı.)
  8. The amusement park built a full-scale roller coaster to attract thrill-seekers. (Lunapark, heyecan arayanları çekmek için tam ölçekli bir roller coaster inşa etti.)
  9. The construction company used a full-scale mockup of the building to test its design. (İnşaat şirketi, tasarımını test etmek için binanın tam ölçekli bir maketini kullandı.)
  10. The car manufacturer tested the new model on a full-scale wind tunnel. (Otomobil üreticisi, yeni modeli tam ölçekli bir rüzgar tünelinde test etti.)
  11. The theater company built a full-scale replica of the stage for rehearsals. (Tiyatro şirketi, prova için sahnenin tam ölçekli bir replikasını inşa etti.)
  12. The military conducted a full-scale exercise to test their readiness for war. (Askeri, savaşa hazırlıklarını test etmek için tam ölçekli bir tatbikat yaptı.)
  13. The software company tested the program on a full-scale virtual environment. (Yazılım şirketi, programı tam ölçekli bir sanal ortamda test etti.)
  14. The fashion designer created a full-scale model of the store before opening it. (Moda tasarımcısı, mağazanın açılışından önce tam ölçekli bir model oluşturdu.)
  15. The architecture firm

used a full-scale 3D model to present their design to the client. (Mimarlık firması, tasarımını müşteriye sunmak için tam ölçekli 3D bir model kullandı.)
16. The university built a full-scale replica of a historical building for educational purposes. (Üniversite, eğitim amaçlı bir tarihi binanın tam ölçekli bir replikasını inşa etti.)

  1. The theme park created a full-scale replica of a famous landmark as an attraction. (Tema parkı, bir ünlü anıtın tam ölçekli bir replikasını çekimli olarak yarattı.)
  2. The energy company built a full-scale wind farm to generate renewable energy. (Enerji şirketi, yenilenebilir enerji üretmek için tam ölçekli bir rüzgar çiftliği inşa etti.)
  3. The automotive manufacturer tested the crashworthiness of the car on a full-scale crash test facility. (Otomotiv üreticisi, aracın çarpışma dayanıklılığını tam ölçekli bir çarpışma testi tesisinde test etti.)
  4. The space agency built a full-scale model of the spacecraft to test its functionality in zero gravity. (Uzay ajansı, sıfır yerçekiminde işlevselliğini test etmek için uzay aracının tam ölçekli bir modelini inşa etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.