Fulfillment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fulfillment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fulfillment

Fulfillment, “yerine getirme” veya “tamamlama” anlamına gelir. Bu kelime genellikle bir amaç, bir hedef veya bir söz verilen şeyin tamamlanması anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I find fulfillment in helping others. (Başkalarına yardım etmekte mutluluk buluyorum.)
2. The company promised fulfillment of the order within two days. (Şirket, siparişin iki gün içinde tamamlanacağını söz verdi.)
3. He worked hard to achieve fulfillment of his lifelong dream. (O, ömür boyu süren hayalinin gerçekleştirilmesi için çok çalıştı.)
4. Finding fulfillment in your job is important for your overall happiness. (İşinizde mutluluk bulmak, genel mutluluğunuz için önemlidir.)
5. The store offers free fulfillment for online orders. (Mağaza, çevrimiçi siparişler için ücretsiz tamamlama sağlar.)
6. I believe that true fulfillment comes from within. (Gerçek mutluluğun içimizden geldiğine inanıyorum.)
7. She experienced a sense of fulfillment after completing the marathon. (Maratonu tamamladıktan sonra bir başarı hissi yaşadı.)
8. The company’s focus is on the fulfillment of customer needs. (Şirketin odak noktası, müşteri ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.)
9. He found fulfillment in his hobby of painting. (Resim yapma hobisinde mutluluk buldu.)
10. The job gave her a sense of fulfillment and purpose. (İş, ona bir amaç ve mutluluk hissi verdi.)
11. The school aims to provide students with a sense of fulfillment and achievement. (Okul, öğrencilere bir başarı ve mutluluk hissi sağlamayı hedefler.)
12. The completion of the project brought a sense of fulfillment to the team. (Projenin tamamlanması, takıma bir mutluluk hissi getirdi.)
13. Fulfillment of the contract was delayed due to unforeseen circumstances. (Sözleşmenin tamamlanması, beklenmedik durumlardan dolayı gecikti.)
14. She pursued her passion for music and found fulfillment as a musician. (Müzik tutkusunu takip etti ve müzisyen olarak mutluluk buldu.)
15. The company’s mission is to bring fulfillment to people’s lives. (Şirketin misyonu, insanların hayatlarına mutluluk getirmektir.)
16. He was satisfied with the fulfillment of the terms of the agreement. (Anlaşmanın şartlarının yerine getirilmesinden memnundu.)
17. The organization provides opportunities for personal growth and fulfillment. (Örgüt, kişisel gelişim ve mutluluk için fırsatlar sunar.)
18. The completion of the project brought a sense of fulfillment and pride to the team. (Projenin tamamlanması, takıma bir mutluluk ve gurur hissi getirdi.)
19. She found fulfillment in the simple things in life, like spending time with

loved ones. (Sevdikleriyle zaman geçirmek gibi hayatın basit şeylerinde mutluluk buldu.)
20. The success of the company is measured by the fulfillment of its mission and values. (Şirketin başarısı, misyonu ve değerleri yerine getirilmesiyle ölçülür.)