Frigging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frigging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frigging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Frigging, “censored” veya “freaking” gibi argo bir ifade olarak kullanılan, şiddet içermeyen bir küfürdür.

  1. I’m so frigging tired of all this drama. (Bu tüm drama konusunda çok bıktım.)
  2. The frigging car won’t start again! (Lanet olsun arabam yine çalışmıyor!)
  3. That frigging mosquito is buzzing in my ear. (O sivrisinek kulağımda vızıldıyor.)
  4. I frigging love chocolate cake. (Çikolatalı keki bayılırım.)
  5. You frigging kidding me? (Benimle şaka mı yapıyorsun?)
  6. This frigging weather is so depressing. (Bu lanet hava çok depresif.)
  7. That frigging movie was a waste of time. (O lanet film zaman kaybıydı.)
  8. Get your frigging hands off me! (Ellerini üzerimden çek!)
  9. I’m frigging freezing in here. (Burada donuyorum.)
  10. That frigging dog won’t stop barking. (O serseri köpek sürekli havlıyor.)
  11. This frigging traffic is going to make us late. (Bu lanet trafik bizi geç kalacak.)
  12. Stop frigging around and get back to work. (Boşuna oyalanma ve işine geri dön.)
  13. I frigging hate spiders. (Örümceklerden lanet olası nefret ederim.)
  14. This frigging shirt shrunk in the wash. (Bu kıyafet yıkamada küçüldü.)
  15. That frigging party was a disaster. (O lanet parti felaket gibiydi.)
  16. I’m frigging starving. (Açlıktan ölüyorum.)
  17. This frigging headache won’t go away. (Bu baş ağrısı bir türlü geçmiyor.)
  18. That frigging teacher gives too much homework. (O lanet öğretmen çok fazla ödev veriyor.)
  19. I frigging missed my train. (Trenimi lanet olası kaçırdım.)
  20. This frigging phone keeps ringing. (Bu telefon sürekli çalıyor.)

Türkçe Karşılığı: lanet olası, serseri, kahrolası, zımbırtı, salak, yeteri kadar argo bir kelime olarak çevrilebilir.

  1. I can’t believe this frigging computer crashed again. (Bu lanet bilgisayar yine çöktüğüne inanamıyorum.)
  2. That frigging restaurant has the best burgers in town. (O lanet restoranda şehirdeki en iyi burgerleri yaparlar.)
  3. Why is this frigging website taking so long to load? (Neden bu lanet website yüklenmek için bu kadar uzun sürüyor?)
  4. That frigging kid won’t stop crying. (O serseri çocuk ağlamayı kesmiyor.)
  5. I’m so frigging nervous for this job interview. (Bu iş görüşmesi için çok gerginim.)
  6. This frigging project is going to take forever. (Bu lanet proje sonsuza kadar sürecek gibi görünüyor.)
  7. That frigging athlete is so talented. (O lanet sporcu çok yetenekli.)
  8. I can’t believe I forgot my keys again, frigging hell! (Anahtarlarımı tekrar unuttuğuma inanamıyorum, kahrolası!)
  9. This frigging song is stuck in my head. (Bu lanet şarkı kafamda takılı kaldı.)
  10. That frigging boss is always on my case. (O kahrolası patron sürekli benim üzerimde.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.