Frictionlessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frictionlessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frictionlessly Nedir?

Frictionlessly İngilizce bir sıfattır ve “sürtünmesiz bir şekilde” anlamına gelir. Bir işlem veya eylemin sorunsuz, zahmetsiz ve sürtünmesiz bir şekilde gerçekleştiğini ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. We want to move the furniture frictionlessly across the floor. (Mobilyaları sürtünmesiz bir şekilde zeminde hareket ettirmek istiyoruz.)
2. The company is committed to delivering products frictionlessly to its customers. (Şirket, ürünleri müşterilerine sürtünmesiz bir şekilde teslim etme konusunda kararlıdır.)
3. The new app is designed to allow users to complete tasks frictionlessly. (Yeni uygulama, kullanıcıların görevleri sürtünmesiz bir şekilde tamamlamasına olanak tanımak için tasarlanmıştır.)
4. The car glided down the road frictionlessly. (Araba, yolda sürtünmesiz bir şekilde kaydı.)
5. The drone hovered frictionlessly in the air. (Drone, havada sürtünmesiz bir şekilde süzüldü.)
6. The meeting proceeded frictionlessly, with everyone agreeing on the next steps. (Toplantı, herkesin sonraki adımlarda anlaşmasıyla sürtünmesiz bir şekilde devam etti.)
7. The e-commerce platform allows customers to complete purchases frictionlessly. (E-ticaret platformu, müşterilerin satın alma işlemlerini sürtünmesiz bir şekilde tamamlamalarına olanak tanır.)
8. The software was designed to make data migration frictionless. (Yazılım, veri göçünü sürtünmesiz hale getirmek için tasarlandı.)
9. The athlete ran frictionlessly across the track. (Sporcu, pistte sürtünmesiz bir şekilde koştu.)
10. The company aims to streamline its operations and move towards a frictionless workflow. (Şirket, işlemlerini optimize etmeyi ve sürtünmesiz bir iş akışına doğru ilerlemeyi hedefliyor.)
11. The website is designed to provide a frictionless user experience. (Web sitesi, kullanıcılara sürtünmesiz bir deneyim sağlamak için tasarlandı.)
12. The train glided frictionlessly along the tracks. (Tren, raylar üzerinde sürtünmesiz bir şekilde hareket etti.)
13. The company’s goal is to create a frictionless payment system. (Şirketin hedefi, sürtünmesiz bir ödeme sistemi oluşturmaktır.)
14. The system was designed to allow users to complete transactions frictionlessly. (Sistem, kullanıcıların işlemleri sürtünmesiz bir şekilde tamamlamasına olanak tanımak için tasarlandı.)
15. The new technology will allow for frictionless communication between devices. (Yeni teknoloji, cihazlar arasında sürtünmesiz iletişime izin verecektir.)
16. The team worked together frictionlessly to complete the project on time. (Ekip, projeyi zamanında tam

17. The customer service experience was frictionless, with the representative quickly resolving the issue. (Müşteri hizmetleri deneyimi sürtünmesizdi ve temsilci sorunu hızlı bir şekilde çözdü.)
18. The new system allows for frictionless integration with other software. (Yeni sistem, diğer yazılımlarla sürtünmesiz entegrasyon sağlar.)
19. The company has implemented measures to ensure a frictionless onboarding process for new employees. (Şirket, yeni çalışanlar için sürtünmesiz bir işe alım süreci sağlamak için önlemler almıştır.)
20. The product was designed to be easily assembled and used frictionlessly. (Ürün, kolayca monte edilebilir ve sürtünmesiz kullanılabilir olacak şekilde tasarlandı.)