Freckle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Freckle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Freckle Nedir?

Freckle, genellikle yüz, kol ve omuzlarda ortaya çıkan kahverengi lekelerdir. Güneş ışığına maruz kalmanın bir sonucu olarak oluşurlar ve genellikle açık tenli insanlarda daha belirgindirler.

Örnek Cümleler:

  1. She has freckles on her nose and cheeks. (Burun ve yanaklarında çil var.)
  2. I love my freckles, they make me unique. (Çillerimi seviyorum, beni ben yapan özelliklerimden biri.)
  3. The girl with freckles is my new neighbor. (Çil yüzlü kız yeni komşum.)
  4. He’s got freckles all over his arms. (Kollarının her yerinde çil var.)
  5. My daughter inherited my freckles. (Kızımda benim çillerimi miras aldı.)
  6. The little boy had adorable freckles on his nose. (Küçük çocuğun burnunda sevimli çiller vardı.)
  7. She covered her freckles with makeup. (Çillerini makyajla kapattı.)
  8. Freckles can be a sign of sun damage. (Çiller, güneş hasarının bir işareti olabilir.)
  9. The model’s freckles were accentuated in the photoshoot. (Modelin çilleri fotoğraf çekiminde vurgulandı.)
  10. Freckles can fade with age. (Çiller yaşla birlikte solabilir.)
  11. The actress’s freckles added to her natural beauty. (Aktrisin çilleri doğal güzelliğine katkıda bulundu.)
  12. She wished she didn’t have freckles. (Çillerinin olmasını istemiyordu.)
  13. The freckles on his nose made him look cute. (Burunundaki çiller onu sevimli gösterdi.)
  14. Freckles are more common in fair-skinned individuals. (Çiller açık tenli kişilerde daha sık görülür.)
  15. She applied sunscreen to prevent more freckles from forming. (Daha fazla çil oluşumunu önlemek için güneş kremi sürdü.)
  16. Freckles can darken in the summer months. (Çiller yaz aylarında koyulaşabilir.)
  17. The freckles on her face made her look younger. (Yüzündeki çiller onu daha genç gösterdi.)
  18. He had freckles on his back as well. (Sırtında da çilleri vardı.)
  19. The actress’s freckles were airbrushed out for the magazine cover. (Aktrisin çilleri dergi kapağından airbrush tekniğiyle çıkarıldı.)
  20. She noticed a new freckle on her hand and immediately made a dermatologist appointment. (Elinde yeni bir çil fark etti ve hemen dermatolog randevusu aldı.)

Freckle ile ilgili diğer örnek cümleler:

21. Her freckles looked like constellations on her face. (Çilleri yüzünde takımyıldızları gibi görünüyordu.)
22. He thought her freckles were adorable and kissed each one of them. (Onun çillerini sevimli buldu ve hepsine öpücük kondurdu.)
23. The girl with freckles was often bullied in school, but now she embraces them. (Çil yüzlü kız okulda sık sık zorbalığa uğrardı, ama şimdi onları kabul ediyor.)
24. She wore a hat to protect her face from the sun and prevent freckles. (Yüzünü güneşten korumak ve çilleri önlemek için bir şapka takıyordu.)
25. The freckles on his arms formed a pattern that looked like a map. (Kollarındaki çiller bir haritayı andıran bir desen oluşturdu.)
26. She wished she could remove her freckles permanently. (Çillerini kalıcı olarak çıkarabilseydi keşke.)
27. The dermatologist recommended a freckle removal procedure. (Dermatolog, bir çil çıkarma prosedürünü önerdi.)
28. The makeup artist used a foundation that matched her freckles. (Makyaj sanatçısı, çillerine uygun bir fondöten kullandı.)
29. The freckles on her shoulders were barely visible. (Omuzlarındaki çiller neredeyse görünmüyordu.)
30. She always felt self-conscious about her freckles, but her friends told her they were beautiful. (Çilleri hakkında her zaman kendini utandırırdı, ama arkadaşları onların güzel olduğunu söyledi.)
31. The little girl drew freckles on her doll’s face with a marker. (Küçük kız bebeklerinin yüzüne bir marker ile çiller çizdi.)
32. She didn’t mind her freckles until someone made a hurtful comment about them. (Çillerinden rahatsız değildi, ta ki biri onlar hakkında incitici bir yorum yapana kadar.)
33. The freckles on his nose reminded her of a cinnamon sprinkle. (Burnundaki çiller tarçın serpiştirmesi gibi görünüyordu.)
34. The actress refused to cover up her freckles with makeup, saying they were a part of her identity. (Aktris, makyajla çillerini örtmeyi reddetti ve onların kimliğinin bir parçası olduğunu söyledi.)
35. The freckles on her legs were hardly noticeable. (Bacaklarındaki çiller neredeyse fark edilmiyordu.)
36. He joked that his freckles were the only tan he would ever get. (Çillerinin kendisine tek bronzluk veren şey olduğuyla dalga geçti.)
37. The girl’s freckles became more pronounced after a summer spent outside. (Kızın çilleri, dışarıda geçirilen bir yaz sonrasında daha belirgin hale geldi.)
38. She wore a dress that showed off her freckled shoulders.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.