Fraudulence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fraudulence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fraudulence (Dolandırıcılık) Nedir?

Fraudulence, bir kişinin başka bir kişiyi veya kurumu yanıltarak haksız bir kazanç sağlamasıdır. Bu eylem, genellikle para, maddi mal veya hizmet alımı ile ilgilidir.

Örnek Cümleler:

  1. He was arrested for fraudulence after stealing money from his company. (Şirketinden para çalması nedeniyle dolandırıcılıktan tutuklandı.)
  2. The company was accused of fraudulence when it was discovered that they were misrepresenting their financial records. (Mali kayıtlarını yanlış bildirdikleri ortaya çıktığında şirket dolandırıcılıkla suçlandı.)
  3. She committed fraudulence by pretending to be a doctor and prescribing medication to patients. (Doktor gibi davranarak hastalara ilaç reçete ederek dolandırıcılık yaptı.)
  4. The online store was shut down due to suspected fraudulence. (Şüpheli dolandırıcılık nedeniyle online mağaza kapatıldı.)
  5. The politician was caught in a scandal involving fraudulence in campaign finances. (Seçim finansmanında dolandırıcılık içeren bir skandala karışan politikacı yakalandı.)
  6. Fraudulence is a serious crime that can result in significant legal consequences. (Dolandırıcılık önemli yasal sonuçlar doğurabilen ciddi bir suçtur.)
  7. The victims of fraudulence often suffer financial and emotional harm. (Dolandırıcılığın kurbanları genellikle maddi ve duygusal zarar görürler.)
  8. He was found guilty of fraudulence and sentenced to ten years in prison. (Dolandırıcılık suçundan suçlu bulundu ve on yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
  9. The bank was hit with a major scandal involving fraudulence by its employees. (Banka çalışanları tarafından yapılan dolandırıcılıkla ilgili büyük bir skandala karıştı.)
  10. She was a victim of fraudulence when she purchased a counterfeit product online. (Çevrimiçi sahte bir ürün satın aldığında dolandırıcılığın kurbanı oldu.)
  11. The company was sued for fraudulence when it was discovered that they were falsely advertising their products. (Ürünlerini yanlış bir şekilde reklam ettikleri ortaya çıktığında şirket dolandırıcılıkla dava edildi.)
  12. He was fired from his job after being caught engaging in fraudulence against his employer. (İşvereni aleyhinde dolandırıcılık yaptığı yakalandıktan sonra işinden kovuldu.)
  13. The police are investigating the case of suspected fraudulence involving the sale of counterfeit goods. (Sahte ürün satışıyla ilgili şüpheli dolandırıcılık olayını araştırıyorlar.)
  14. The company’s reputation was tarnished by the fraudulence scandal. (Şirketin itibarı dolandırıcılık skandalıyla lekelenmiş
  1. He was a victim of credit card fraudulence when someone used his card to make unauthorized purchases. (Kredi kartı dolandırıcılığının kurbanı oldu çünkü birisi kartını izinsiz alışveriş yapmak için kullandı.)
  2. The fraudulence scheme involved creating fake identities and using them to apply for loans. (Dolandırıcılık planı sahte kimlikler oluşturmayı ve bunları kredi başvuruları için kullanmayı içeriyordu.)
  3. The scam artist was charged with multiple counts of fraudulence for his role in the Ponzi scheme. (Sahtekar Ponzi şemasındaki rolü nedeniyle çok sayıda dolandırıcılık suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
  4. The company’s CEO resigned in the wake of the fraudulence scandal. (Şirketin dolandırıcılık skandalı sonrası CEO istifa etti.)
  5. She was caught engaging in fraudulence when she attempted to fake her qualifications on her job application. (İş başvurusunda niteliklerini sahtelemeye çalıştığında dolandırıcılık yaptığı ortaya çıktı.)
  6. The fraudulence ring was busted by the authorities after a lengthy investigation. (Uzun süren bir araştırma sonrasında yetkililer dolandırıcılık çetesini çökertti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.