Frankness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frankness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frankness Nedir?


Frankness, dürüstlük, açık sözlülük ve samimiyet anlamlarına gelir. Kişinin düşüncelerini doğru bir şekilde ifade etmesi, gerçekleri açık bir şekilde ortaya koyması, başkalarına karşı dürüst olması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Frankness is the key to a strong and healthy relationship. (Dürüstlük sağlam ve sağlıklı bir ilişkinin anahtarıdır.)
  2. Your frankness in admitting your mistakes is admirable. (Hatalarını kabul etme konusundaki açık sözlülüğün takdire şayan.)
  3. I appreciate your frankness about your feelings towards me. (Benimle ilgili hisleriniz konusundaki dürüstlüğünüze saygı duyuyorum.)
  4. Her frankness often gets her into trouble. (Onun açık sözlülüğü genellikle başına bela açıyor.)
  5. He spoke with frankness about his struggles with addiction. (Bağımlılıkla mücadele etme konusundaki sorunları hakkında dürüstçe konuştu.)
  6. She appreciated her friend’s frankness in telling her the truth about her new haircut. (Yeni saç kesimi hakkındaki gerçeği söyleme konusundaki samimiyeti arkadaşının takdirini kazandı.)
  7. Frankness is a rare quality in today’s world. (Dürüstlük bugünün dünyasında nadir bir niteliktir.)
  8. His frankness sometimes comes across as rudeness. (Açık sözlülüğü bazen kaba bir davranış gibi algılanır.)
  9. I appreciate your frankness, even though it’s not always what I want to hear. (Sizi her zaman istediğim şeyleri söylemekle suçlamayacağım, dürüstlüğünüzü takdir ediyorum.)
  10. She didn’t appreciate her coworker’s frankness about her work performance. (İş performansı hakkındaki dürüst yorumunu, iş arkadaşı beğenmedi.)
  11. I value your frankness in giving me constructive criticism. (Yapıcı eleştirilerinizdeki açık sözlülüğünüzü takdir ediyorum.)
  12. His frankness made

some people uncomfortable, but I found it refreshing. (Açık sözlülüğü bazı insanları rahatsız etse de ben onu ferahlatıcı buldum.)
13. We need more frankness in politics. (Politikada daha fazla dürüstlüğe ihtiyacımız var.)

  1. Her frankness in expressing her opinions can be intimidating at times. (Görüşlerini açıkça ifade etme konusundaki samimiyeti bazen insanı ürkütüyor.)
  2. I appreciate the frankness with which you approached me about the problem. (Sorun hakkında bana açık sözlülükle yaklaşmanızı takdir ediyorum.)
  3. Your frankness is a breath of fresh air in this office. (Dürüstlüğünüz, bu ofiste ferah bir nefes aldırmaktadır.)
  4. I wish more people had the frankness to speak their minds. (Düşüncelerini söylemek için daha fazla kişinin dürüstlüğü olmasını isterdim.)
  5. His frankness about his finances was refreshing in a world where people tend to be secretive about money. (Parasal durumu hakkındaki açık sözlülüğü, insanların genellikle para konusunda saklayıcı olduğu bir dünyada ferahlatıcıydı.)
  6. The CEO’s frankness about the company’s financial struggles was appreciated by the employees. (CEO’nun şirketin finansal sorunları hakkındaki dürüstlüğü, çalışanlar tarafından takdir edildi.)
  7. Frankness is the foundation of a strong and trustworthy friendship. (Dürüstlük, sağlam ve güvenilir bir arkadaşlığın temelidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.