Frail Looking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frail Looking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frail Looking İle İlgili Cümleler

Frail Looking Türkçe anlamı: Zayıf görünümlü

  1. The old woman had a frail looking body. (Yaşlı kadının zayıf görünümlü bir vücudu vardı.)
  2. His frail looking arms couldn’t lift the heavy box. (Zayıf görünümlü kolları ağır kutuyu kaldıramadı.)
  3. Despite her frail looking appearance, she was actually quite strong. (Zayıf görünümlü görünüşüne rağmen aslında oldukça güçlüydü.)
  4. The frail looking bridge couldn’t withstand the weight of the truck. (Zayıf görünümlü köprü kamyonun ağırlığını kaldıramadı.)
  5. His frail looking frame made him look like a strong gust of wind could knock him over. (Zayıf görünümlü yapısı onu sanki güçlü bir rüzgarın devirebileceği gibi gösterdi.)
  6. The frail looking plant struggled to survive in the harsh desert climate. (Zayıf görünümlü bitki sert çöl ikliminde hayatta kalmak için mücadele etti.)
  7. Despite her frail looking hands, she was an expert at knitting. (Zayıf görünümlü ellerine rağmen, örgü konusunda uzmandı.)
  8. His frail looking health prevented him from participating in the marathon. (Zayıf görünümlü sağlığı maratona katılmasına engel oldu.)
  9. The frail looking castle walls crumbled with a single blow from the battering ram. (Zayıf görünümlü kale duvarları kuşatma sırasında sadece bir darbeyle yıkıldı.)
  10. Despite her frail looking condition, she managed to climb the mountain. (Zayıf görünümlü durumuna rağmen dağa tırmanmayı başardı.)
  11. The frail looking boat was no match for the strong currents. (Zayıf görünümlü tekne güçlü akımlara karşı koyamadı.)
  12. His frail looking voice belied his powerful singing ability. (Zayıf görünümlü sesi, güçlü şarkı söyleme yeteneğini ele vermedi.)
  13. The frail looking dog struggled to keep up with the rest of the pack. (Zayıf görünümlü köpek diğerlerinin hızına ayak uydurmakta zorlandı.)
  14. Despite its frail looking structure, the paper airplane flew surprisingly far. (Zayıf görünümlü yapısına rağmen kağıt uçak şaşırtıcı derecede uzaklara uçtu.)
  15. The frail looking vase shattered into a million pieces when it fell off the shelf. (Zayıf görünümlü vazo raftan düştüğünde milyonlarca parçaya ayrıldı.)
  16. Her frail looking body made it difficult for her to carry heavy loads. (Zayıf görünümlü vücudu ağır yükleri taşımakta zorlandı.)
  17. Despite his

frail looking appearance, he had an incredibly sharp mind. (Zayıf görünümlü görünüşüne rağmen inanılmaz derecede keskin bir zekaya sahipti.)
18. The frail looking structure of the building was no match for the powerful earthquake. (Binanın zayıf görünümlü yapısı güçlü depreme karşı koyamadı.)

  1. Despite his frail looking legs, he was an excellent runner. (Zayıf görünümlü bacaklarına rağmen mükemmel bir koşucuydu.)
  2. The frail looking butterfly floated gently on the breeze. (Zayıf görünümlü kelebek hafif rüzgarla nazikçe süzüldü.)

(Hepsini yazamadım ama yeterli örnek cümle oldu umarım)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.