Forest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forest

Forest, Türkçe’de orman anlamına gelir. Doğal olarak yetişen ağaçların topluluğu olan ormanlar, dünyadaki biyoçeşitliliğin korunmasına ve dünya ekosisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Aynı zamanda, ormanlar insanlar için gıda, yakıt, barınak ve diğer birçok kaynak sağlarlar.

  1. The forest was filled with the sounds of birds and other wildlife. (Orman, kuşlar ve diğer yaban hayatı sesleriyle doluydu.)
  2. The trees in the forest were tall and dense. (Ormandaki ağaçlar uzun ve yoğundu.)
  3. Deforestation is a major threat to the world’s forests. (Ormansızlaşma, dünyadaki ormanlar için büyük bir tehdittir.)
  4. Many animals make their homes in the forest. (Birçok hayvan ormanda evlerini yapar.)
  5. Walking through the forest can be a peaceful and calming experience. (Ormanda yürümek huzurlu ve sakin bir deneyim olabilir.)
  6. The forest was so dense that it was difficult to see the sky. (Orman o kadar yoğundu ki gökyüzünü görmek zordu.)
  7. The forest provides important habitat for many endangered species. (Orman, birçok tehlike altındaki tür için önemli bir yaşam alanı sağlar.)
  8. The forest floor was covered in a layer of fallen leaves. (Orman zemini, düşmüş yapraklarla kaplıydı.)
  9. The forest is a vital source of oxygen for the planet. (Orman, gezegen için hayati bir oksijen kaynağıdır.)
  10. The forest was teeming with life. (Orman hayatla doluydu.)
  11. Illegal logging is a major threat to the world’s forests. (Kaçak ağaç kesimi, dünyadaki ormanlar için büyük bir tehdittir.)
  12. Many people enjoy camping and hiking in the forest. (Birçok insan ormanda kamp yapmaktan ve yürüyüş yapmaktan keyif alır.)
  13. The forest canopy provides important shade and shelter for the plants and animals below. (Orman tavanı, aşağıdaki bitkiler ve hayvanlar için önemli bir gölgelik ve barınak sağlar.)
  14. The forest was full of ancient trees that had been there for centuries. (Orman, yüzyıllardır orada olan eski ağaçlarla doluydu.)
  15. The forest was a maze of trees and undergrowth. (Orman, ağaçların ve çalılıkların bir labirentiydi.)
  16. The forest provides important ecosystem services like carbon sequestration and water purification. (Orman, karbon tutma ve su arı
  1. The forest is home to many medicinal plants that have been used for centuries by indigenous communities. (Orman, yerli topluluklar tarafından yüzyıllardır kullanılan birçok tıbbi bitkinin evi.)
  2. The forest was protected by a team of park rangers. (Orman, bir park koruma ekibi tarafından korunuyordu.)
  3. The forest was ablaze with the colors of autumn. (Orman sonbahar renkleriyle alevlenmişti.)
  4. The forest was a peaceful retreat from the noise and bustle of the city. (Orman, şehrin gürültüsünden ve karmaşasından sakin bir kaçış noktasıydı.)

(Bu cümlelerde mavi ve kalın HTML etiketi kullanılarak İngilizce cümleler vurgulanmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.