For So Long İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

For So Long İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

So Long Nedir?

So long, İngilizce bir ifadedir ve “oldukça uzun süre” anlamına gelir. Bu ifade, “see you later” veya “goodbye” gibi başka bir uğurlama şekli olarak da kullanılabilir.

So Long İle İlgili Örnek Cümleler

  1. I haven’t seen my old friend so long that I almost forgot what he looks like. (Eski arkadaşımı o kadar uzun süredir görmedim ki neredeyse nasıl göründüğünü unuttum.)
  2. We have been waiting for the bus for so long that we might miss the movie. (Otobüsü o kadar uzun süredir bekliyoruz ki filmi kaçırabiliriz.)
  3. So long as you promise to behave yourself, I’ll let you go to the party. (Kendine iyi davranacağına söz verdiğin sürece partiye gitmene izin vereceğim.)
  4. He has been living in Paris for so long that he speaks French fluently. (O, Paris’te o kadar uzun süredir yaşıyor ki akıcı bir şekilde Fransızca konuşuyor.)
  5. So long as the weather is nice, we’ll have a picnic in the park. (Hava güzel olduğu sürece, parkta piknik yapacağız.)
  6. I have been trying to solve this math problem for so long that I feel like giving up. (Bu matematik problemi üzerinde o kadar uzun süredir uğraşıyorum ki vazgeçmek istiyorum.)
  7. So long as you keep your promise, I will trust you again. (Sözünü tuttuğun sürece tekrar sana güveneceğim.)
  8. They had been driving for so long that they needed to take a break. (O kadar uzun süredir araba kullanıyorlardı ki bir mola vermeleri gerekiyordu.)
  9. So long as you are happy, I am happy too. (Sen mutlu oldukça, ben de mutlu olurum.)
  10. The concert lasted for so long that my legs started to hurt. (Konser o kadar uzun sürdü ki bacaklarım ağrımaya başladı.)
  11. So long as you follow the rules, you can play with the other children. (Diğer çocuklarla oynayabileceğin sürece kurallara uymalısın.)
  12. She has been playing the piano for so long that she is now a professional pianist. (O, piyano çalmaya o kadar uzun süredir devam etti ki şimdi profesyonel bir piyanist.)
  13. So long as you are honest with me, we can work through any problem. (Bana dürüst olduğun sürece herhangi bir problemi çözebiliriz.)
  14. We have been studying for so long that we need a break. (O kadar uzun süredir çalışıyoruz ki bir mola ihtiyacımız var.)
  15. So long as you respect other people’s opinions, we can have a civil discussion. (Diğer insanların fikirlerine saygı duyduğun sürece sivil bir tartışma yapabiliriz.)
  16. The airplane ride

was so long that I slept for most of it. (Uçak yolculuğu o kadar uzundu ki çoğunu uyuyarak geçirdim.)
17. So long as you finish your homework, you can watch TV. (Ödevini bitirdiğin sürece televizyon izleyebilirsin.)

  1. They have been in a long-distance relationship for so long that they are considering getting married. (Uzun bir mesafeli ilişki içindeler ve o kadar uzun süredir ki evlenmeyi düşünüyorlar.)
  2. So long as you don’t disturb the other guests, you can have a party in the hotel room. (Diğer misafirleri rahatsız etmediğin sürece otel odasında parti yapabilirsin.)
  3. I have been looking for my lost keys for so long that I’m starting to think they are gone forever. (Kaybolan anahtarlarımı o kadar uzun süredir arıyorum ki artık sonsuza kadar kaybolduklarını düşünmeye başladım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.