Presiding Judge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Presiding Judge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Presiding Judge, Türkçe anlamıyla “Başkanlık yapan Hakim” demektir. Mahkemelerde davaları yöneten ve karar veren hakimdir. İşte örnek cümleler:

Örnek Cümleler:

  1. The presiding judge announced that the court was now in session. (Başkanlık yapan hakim, mahkemenin şimdi oturumda olduğunu duyurdu.)
  2. The presiding judge listened carefully to the witness’s testimony. (Başkanlık yapan hakim, tanığın ifadesini dikkatlice dinledi.)
  3. The presiding judge asked the defendant to approach the bench. (Başkanlık yapan hakim, sanığı kürsüye yaklaşması için çağırdı.)
  4. The presiding judge instructed the jury to disregard the witness’s last statement. (Başkanlık yapan hakim, jürinin tanığın son ifadesini dikkate almamasını söyledi.)
  5. The presiding judge reminded the prosecutor to stay focused on the evidence. (Başkanlık yapan hakim, savcıya kanıtlara odaklanmalarını hatırlattı.)
  6. The presiding judge dismissed the case due to lack of evidence. (Başkanlık yapan hakim, kanıt yetersizliği nedeniyle davayı reddetti.)
  7. The presiding judge allowed the defense attorney to call a witness to the stand. (Başkanlık yapan hakim, savunma avukatının bir tanığı kürsüye çağırmasına izin verdi.)
  8. The presiding judge announced a recess until the following day. (Başkanlık yapan hakim, ertesi güne kadar ara verildiğini duyurdu.)
  9. The presiding judge asked the jury to return a verdict. (Başkanlık yapan hakim, jürinin kararını açıklamasını istedi.)
  10. The presiding judge warned the defendant to be respectful in court. (Başkanlık yapan hakim, sanığı mahkemede saygılı olması konusunda uyardı.)
  11. The presiding judge instructed the bailiff to swear in the witness. (Başkanlık yapan hakim, tanığın yemin etmesi için infaz memuruna talimat verdi.)
  12. The presiding judge denied the defense’s motion to dismiss the case. (Başkanlık yapan hakim, savunmanın davayı reddetme talebini reddetti.)
  13. The presiding judge sentenced the defendant to five years in prison. (Başkanlık yapan hakim, sanığı beş yıl hapis cezasına çarptırdı.)
  14. The presiding judge sustained the objection raised by the prosecution. (Başkanlık yapan hakim, savcının itirazını kabul etti.)
  15. The presiding judge overruled the defense’s objection to the witness’s testimony. (Başkanlık yapan hakim, savunmanın tanığın ifadesine yaptığı itirazı reddetti.)
  16. The presiding judge asked the jury if they had reached a unanimous verdict. (Başkanlık yapan hakim, jürinin oybirliğiyle bir karar verdiklerini sordu.)
  1. The presiding judge reminded the defendant of their right to remain silent. (Başkanlık yapan hakim, sanığa susma hakkını hatırlattı.)
  2. The presiding judge allowed the defendant to make a statement before sentencing. (Başkanlık yapan hakim, sanığın cezalandırma öncesinde bir beyan yapmasına izin verdi.)
  3. The presiding judge ordered a mistrial due to jury misconduct. (Başkanlık yapan hakim, jüri davranışlarından dolayı bir duruşma hatası emri verdi.)
  4. The presiding judge thanked the jurors for their service before dismissing them. (Başkanlık yapan hakim, jürilere hizmetleri için teşekkür ederek onları serbest bıraktı.)

Bu örnek cümleler, presiding judge kavramının mahkeme ortamında kullanıldığı birkaç senaryoyu göstermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.