Presidential İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Presidential İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Presidential

Presidential kelimesi Türkçede “başkanlık” anlamına gelmektedir. Bu kelime ABD’deki başkanlık sistemi ile sıkça kullanılmaktadır. İşte, “presidential” kelimesinin İngilizce örnek cümleleri:

  1. The presidential election will be held in November. (Başkanlık seçimleri Kasım ayında yapılacak.)
  2. The presidential candidate is a well-known figure in politics. (Başkanlık adayı, siyasette tanınmış bir figürdür.)
  3. The presidential debate was broadcast live on television. (Başkanlık tartışması canlı olarak televizyonda yayınlandı.)
  4. The presidential inauguration ceremony was attended by thousands of people. (Başkanlık törenine binlerce kişi katıldı.)
  5. The presidential nominee is expected to announce his running mate soon. (Başkanlık adayı, yakında yardımcısını açıklayacak.)
  6. The presidential campaign is in full swing. (Başkanlık kampanyası tam gaz devam ediyor.)
  7. The presidential library contains many historical documents and artifacts. (Başkanlık kütüphanesi birçok tarihi belge ve esere sahiptir.)
  8. The presidential veto was overridden by Congress. (Başkanlık veto, Kongre tarafından geçersiz kılındı.)
  9. The presidential pardon was controversial and sparked a lot of debate. (Başkanlık affı tartışmalıydı ve birçok tartışmaya neden oldu.)
  10. The presidential helicopter landed on the White House lawn. (Başkanlık helikopteri Beyaz Saray çimine indi.)
  11. The presidential press conference was held in the Rose Garden. (Başkanlık basın toplantısı Gül Bahçesi’nde yapıldı.)
  12. The presidential seal was prominently displayed behind the podium. (Başkanlık mührü, kürsünün arkasında öne çıkarıldı.)
  13. The presidential limousine was armored and bulletproof. (Başkanlık limuzini zırhlı ve kurşun geçirmezdi.)
  14. The presidential speech was met with mixed reactions. (Başkanlık konuşması karışık tepkilerle karşılandı.)
  15. The presidential address focused on foreign policy and national security. (Başkanlık konuşması, dış politika ve ulusal güvenlik üzerinde odaklandı.)
  16. The presidential candidate’s economic plan was scrutinized by experts. (Başkanlık adayının ekonomik planı uzmanlar tarafından incelendi.)
  17. The presidential commission was formed to investigate the cause of the disaster. (Başkanlık komisyonu, felaketin nedenini araştırmak için kuruldu.)
  18. The presidential motorcade traveled through the city streets. (Başkanlık konvoyu şehir sokaklarından geçti.)
  19. The presidential debate was moderated by a well-known journalist. (Başkanlık tartışması tanınmış bir gazeteci tarafından yönetildi.)
  20. The presidential nominee’s approval ratings have been steadily increasing. (Başkanlık adayının onay oranları istikrarlı bir şekilde artıyor.)
  1. The presidential candidate’s foreign policy platform was criticized by his opponents. (Başkanlık adayının dış politika platformu rakipleri tarafından eleştirildi.)
  2. The presidential election results were contested by the losing party. (Seçim sonuçları kaybeden parti tarafından tartışmalı hale getirildi.)
  3. The presidential campaign trail is grueling and requires a lot of stamina. (Başkanlık kampanya turu yorucu ve dayanıklılık gerektiriyor.)
  4. The presidential candidate’s health became a topic of concern for voters. (Başkanlık adayının sağlığı seçmenler için endişe kaynağı oldu.)
  5. The presidential nominee’s tax plan was heavily criticized by the media. (Başkanlık adayının vergi planı medya tarafından şiddetli şekilde eleştirildi.)
  6. The presidential inauguration is a historic event that marks the beginning of a new era. (Başkanlık töreni yeni bir dönemin başlangıcını işaret eden tarihi bir olaydır.)
  7. The presidential candidate’s debate performance was lackluster and failed to impress voters. (Başkanlık adayının tartışma performansı vasattı ve seçmenleri etkilemedi.)
  8. The presidential election is a crucial moment for the country’s future. (Başkanlık seçimi ülkenin geleceği için kritik bir an.)
  9. The presidential candidate’s stance on immigration is a divisive issue. (Başkanlık adayının göçmenlik konusundaki tutumu bölücü bir konudur.)
  10. The presidential nominee’s running mate was announced at a rally in Ohio. (Başkanlık adayının yardımcısı Ohio’daki bir mitingde açıklandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.