For A Long While İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

24 Mart 2023 admin İngilizce 0

For A Long While İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

A Long While

A Long While, “uzun bir süre” anlamına gelir. İşte A Long While kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

  1. I haven’t seen him for a long while. (Onu uzun zamandır görmedim.)
  2. She waited for a long while before the doctor arrived. (Doktor gelmeden önce uzun bir süre bekledi.)
  3. It’s been a long while since we last spoke. (Son konuşmamızdan uzun bir süre geçti.)
  4. I’ve been studying for a long while now. (Şimdiye kadar uzun bir süre çalışıyorum.)
  5. They’ve been married for a long while. (Uzun bir süredir evliyorlar.)
  6. We haven’t gone on a vacation in a long while. (Uzun bir süredir tatile çıkmadık.)
  7. He’s been living in that house for a long while. (Uzun bir süredir o evde yaşıyor.)
  8. The concert lasted for a long while. (Konser uzun bir süre devam etti.)
  9. It took us a long while to find the place. (Yeri bulmak için uzun bir süre geçirdik.)
  10. They’ve been friends for a long while. (Uzun bir süredir arkadaşlar.)
  11. I haven’t eaten pizza in a long while. (Uzun zamandır pizza yemedim.)
  12. It’s been a long while since I’ve been to the beach. (Plaja gitmeyeli uzun bir süre geçti.)
  13. She’s been practicing the piano for a long while. (Uzun bir süredir piyano çalışıyor.)
  14. We’ve been waiting for a long while. (Uzun bir süredir bekliyoruz.)
  15. He’s been working on that project for a long while. (Uzun bir süredir o proje üzerinde çalışıyor.)
  16. I haven’t played tennis in a long while. (Uzun zamandır tenis oynamadım.)
  17. The museum has been closed for a long while. (Müze uzun bir süredir kapalı.)
  18. They’ve been planning the trip for a long while. (Uzun bir süredir seyahat planları yapıyorlar.)
  19. I haven’t seen that movie in a long while. (Uzun zamandır o filmi izlemedim.)
  20. The car has been parked there for a long while. (Uzun bir süredir araba orada park edilmiş.)
  1. He’s been in the hospital for a long while. (Uzun bir süredir hastanede.)
  2. I’ve been learning Spanish for a long while now. (Şimdiye kadar uzun bir süredir İspanyolca öğreniyorum.)
  3. The company has been in business for a long while. (Uzun bir süredir işletme halinde olan bir şirket.)
  4. She’s been running for a long while without a break. (Ara vermeden uzun bir süredir koşuyor.)
  5. It’s been a long while since I’ve seen my grandparents. (Büyüklerimi görmeyeli uzun bir süre geçti.)
  6. They’ve been waiting in line for a long while. (Uzun bir süredir sıra bekliyorlar.)
  7. He’s been living in the city for a long while. (Uzun bir süredir şehirde yaşıyor.)
  8. I haven’t gone to the gym in a long while. (Uzun zamandır spor salonuna gitmedim.)
  9. The restaurant has been closed for a long while due to renovations. (Yenileme çalışmaları nedeniyle restoran uzun bir süredir kapalı.)
  10. She’s been knitting for a long while and she’s almost finished. (Uzun bir süredir örüyor ve neredeyse bitirdi.)

(Hint: Renkli yazı etiketi kullanmadan önce erişilebilirlik açısından dikkatli olunması gerektiğini hatırlatmak isterim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.