Present İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Present İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Present İle İlgili Cümleler

Present kelimesi “şimdiki zaman” veya “hediye” anlamlarına gelir.

1. I am currently present in the meeting. (Ben şu anda toplantıda hazırım.)
2. The present situation is very concerning. (Şimdiki durum çok endişe verici.)
3. She always gives me the best presents. (O her zaman bana en iyi hediyeleri verir.)
4. He presents himself as a confident and capable leader. (Kendisini kendinden emin ve yetenekli bir lider olarak sunar.)
5. We are presenting a new product to the market next week. (Gelecek hafta yeni bir ürünü piyasaya sunuyoruz.)
6. The teacher is presenting a lesson on grammar. (Öğretmen dil bilgisi dersi sunuyor.)
7. I want to present you with this award for your hard work. (Sana çalışkanlığın için bu ödülü sunmak istiyorum.)
8. The museum is currently presenting an exhibition on ancient civilizations. (Müze şu anda antik medeniyetler hakkında bir sergi sunuyor.)
9. The actor will present the award for Best Picture. (Aktör En İyi Film ödülünü sunacak.)
10. The company presents a strong image to the public. (Şirket halka güçlü bir imaj sunuyor.)
11. The present moment is all we have. (Şimdiki an sahip olduğumuz tek şeydir.)
12. The presenter introduced the guest speaker. (Sunucu konuk konuşmacıyı tanıttı.)
13. The gift you presented me with was very thoughtful. (Bana sunduğun hediye çok düşünceliydi.)
14. She presents a convincing argument. (O ikna edici bir argüman sunuyor.)
15. The chef presented the dish beautifully. (Şef yemeği güzel bir şekilde sundu.)
16. We are presenting a united front against the opposition. (Karşıt güçlere karşı birleşik bir cephe sunuyoruz.)
17. He always presents himself in a professional manner. (O her zaman profesyonel bir şekilde kendisini sunar.)
18. The teacher presents the material in an engaging way. (Öğretmen malzemeyi ilgi çekici bir şekilde sunar.)
19. The museum presents a diverse collection of artwork. (Müze çeşitli sanat eserlerinin bir koleksiyonunu sunar.)
20. She presents a challenge that we must overcome. (O, üstesinden gelmemiz gereken bir meydan okuma sunuyor.)

21. The company presents a unique opportunity for career growth. (Şirket kariyer gelişimi için benzersiz bir fırsat sunuyor.)
22. The news presenter announced the breaking news. (Haber sunucusu önemli bir haberi duyurdu.)
23. The present economic situation is uncertain. (Şimdiki ekonomik durum belirsiz.)
24. The author presents a new perspective on the topic. (Yazar konu hakkında yeni bir bakış açısı sunuyor.)
25. The magician presented a mind-blowing performance. (Sihirbaz akıl almaz bir performans sergiledi.)
26. The new employee presented their credentials to the HR department. (Yeni çalışan kimlik bilgilerini insan kaynakları departmanına sundu.)
27. The singer presented a heartfelt rendition of the national anthem. (Şarkıcı milli marşın samimi bir yorumunu sundu.)
28. The current president presents a very different leadership style from their predecessor. (Şu anki başkan önceki liderlik tarzından çok farklı bir liderlik tarzı sunuyor.)
29. The museum presents a historical timeline of the region. (Müze bölgenin tarihi zaman çizelgesini sunar.)
30. The presenter asked the audience for their input. (Sunucu seyircilerden girdi istedi.)