For A Long Time İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

For A Long Time İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

For A Long Time

Türkçe Anlamı: Uzun süredir, uzun zamandır.

  • It took him for a long time to finish the project. (Projenin bitmesi için onun uzun zamanını aldı.)
  • She had been waiting for a long time before he arrived. (O gelmeden önce uzun bir süredir bekliyordu.)
  • I have known her for a long time. (Onu uzun süredir tanıyorum.)
  • He has been living in London for a long time. (O, uzun süredir Londra’da yaşıyor.)
  • For a long time, she had been dreaming of becoming a doctor. (Uzun bir süredir, doktor olmayı hayal ediyordu.)
  • They have been together for a long time. (Onlar uzun süredir birlikte.)
  • For a long time, she had been afraid of speaking in public. (Uzun bir süredir, halk önünde konuşmaktan korkuyordu.)
  • He has been studying English for a long time. (O, uzun süredir İngilizce çalışıyor.)
  • For a long time, he had been saving money to buy a new car. (Uzun bir süredir, yeni bir araba almak için para biriktiriyordu.)
  • She has been playing the piano for a long time. (O, uzun süredir piyano çalıyor.)
  • For a long time, he had been searching for a job. (Uzun bir süredir iş arıyordu.)
  • They have been friends for a long time. (Onlar uzun süredir arkadaşlar.)
  • For a long time, he had been planning to travel around the world. (Uzun bir süredir, dünya turu yapmayı planlıyordu.)
  • She has been working in the same company for a long time. (O, uzun süredir aynı şirkette çalışıyor.)
  • For a long time, he had been thinking about starting his own business. (Uzun bir süredir, kendi işine başlamayı düşünüyordu.)
  • They have been married for a long time. (Onlar uzun süredir evli.)
  • For a long time, she had been trying to learn how to swim. (Uzun bir süredir, yüzme öğrenmeye çalışıyordu.)
  • He has been practicing karate for a long time. (O, uzun süred

    karate yapıyor.)

  • For a long time, he had been struggling with his addiction. (Uzun bir süredir, bağımlılığıyla mücadele ediyordu.)
  • She has been volunteering at the local shelter for a long time. (O, yerel barınağa uzun süredir gönüllü olarak çalışıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.