Fondle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fondle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fondle Nedir?


Fondle, özellikle ellerle hafifçe ve sevgi dolu bir şekilde dokunarak sevgi gösterisinde bulunmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:


1. She fondled her pet dog’s ears while watching TV. (TV izlerken evcil köpeğinin kulaklarını okşadı.)
2. The mother fondled her newborn baby’s tiny fingers. (Anne, yeni doğmuş bebeğinin küçük parmaklarını okşadı.)
3. The child fondled the soft teddy bear. (Çocuk, yumuşak oyuncak ayısını okşadı.)
4. He fondled her hair and whispered sweet nothings in her ear. (Saçlarını okşadı ve kulağına tatlı şeyler fısıldadı.)
5. The old man fondled his wife’s hand as they walked in the park. (Yaşlı adam, parkta yürürken karısının elini okşadı.)
6. She fondled the smooth fabric of her new dress. (Yeni elbisesinin pürüzsüz kumaşını okşadı.)
7. The baby fondled his toes and giggled. (Bebek, parmaklarını okşayarak kıkırdadı.)
8. He fondled the keys of his piano and started to play a beautiful melody. (Piyano tuşlarına dokunarak güzel bir melodi çalmaya başladı.)
9. The couple fondled each other’s faces and kissed. (Çift, birbirlerinin yüzlerini okşayarak öpüştü.)
10. The cat fondled the owner’s lap and purred contentedly. (Kedi, sahibinin kucağını okşayarak keyifle mırladı.)
11. The little girl fondled her doll and pretended to be a mommy. (Küçük kız, bebeklerini okşayarak anne gibi davrandı.)
12. The gardener fondled the delicate petals of the flower. (Bahçıvan, çiçeğin narin yapraklarını okşadı.)
13. The young man fondled the basketball and shot it into the hoop. (Genç adam, basketbol topunu okşayarak hedefe attı.)
14. She fondled the pages of her favorite book and smiled. (En sevdiği kitabının sayfalarını okşayarak gülümsedi.)
15. The puppy fondled the owner’s feet and begged for attention. (Yavru köpek, sahibinin ayaklarını okşayarak ilgi istedi.)
16. He fondled the steering wheel and enjoyed the feeling of driving. (Direksiyonu okşayarak araba kullanmanın keyfini çıkardı.)
17. The old woman fondled her necklace and remembered her husband. (Yaşlı kadın, kolyesini okşayarak kocasını hatırladı.)
18. The artist fondled the paintbrush and created a beautiful painting. (Sanatçı, fırçayı okşayarak güzel bir resim yarattı.)
19. The child fondled the sand and built a sandcastle. (Çocuk, kumu okşayarak bir kumdan kale yapt

  1. The horse fondled the rider’s hand with its nose, showing affection. (At, binicisinin elini burunla okşayarak sevgisini gösterdi.)

(Türkçe karşılıklar parantez içinde verilmiştir.)

Not: Bu tür cümlelerin kullanımında dikkatli olunması gerektiğini ve başka anlamlar çıkarmamak için uygun kontekste kullanılması gerektiğini hatırlatmak isterim.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.