Preoccupy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preoccupy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preoccupy İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Kafayı takmak, endişe etmek, düşünmek, meşgul etmek.

Örnek Cümleler:

  1. My upcoming exam is preoccupying my thoughts. (Yaklaşan sınavım düşüncelerimi meşgul ediyor.)
  2. She was preoccupied with her work and didn’t notice the time. (İşine dalmıştı ve zamanın farkına varmadı.)
  3. The news of his father’s illness preoccupied him all day. (Babasının hastalığıyla ilgili haber bütün gün onun aklını meşgul etti.)
  4. I’m sorry, I’m preoccupied with some personal issues at the moment. (Üzgünüm, şu anda kişisel konularla meşgulüm.)
  5. The idea of losing her job preoccupied her mind. (İşini kaybetme fikri kafasını meşgul etti.)
  6. He preoccupied himself with reading a book in the park. (Parkta kitap okuyarak kendini meşgul etti.)
  7. The thought of failure preoccupied him to the point of giving up. (Başarısızlık düşüncesi onu bırakmak noktasına getirdi.)
  8. She was preoccupied with her phone and didn’t see the car coming. (Telefonuna dalmıştı ve arabayı göremedi.)
  9. The company’s financial problems preoccupied the CEO’s mind. (Şirketin finansal sorunları CEO’nun aklını meşgul etti.)
  10. He preoccupied himself with painting to take his mind off of his problems. (Sorunlarından uzaklaşmak için resim yaparak kendini meşgul etti.)
  11. The safety of her children preoccupied her thoughts. (Çocuklarının güvenliği düşüncelerini meşgul etti.)
  12. He was preoccupied with finding a solution to the problem. (Soruna çözüm bulma konusunda kafası meşguldü.)
  13. The idea of speaking in front of a large audience preoccupied her mind. (Büyük bir izleyici kitlesi önünde konuşma fikri kafasını meşgul etti.)
  14. He was preoccupied with his own thoughts and didn’t hear the question. (Kendi düşünceleriyle meşguldü ve soruyu duymadı.)
  15. The fear of the unknown preoccupied her thoughts. (Bilinmeyen korkusu düşüncelerini meşgul etti.)
  16. She preoccupied herself with gardening to relieve stress. (Stresini azaltmak için bahçe işleriyle meşgul oldu.)
  17. The possibility of losing her home preoccupied her mind. (Evini kaybetme olasılığı düşüncelerini meşgul etti.)
  18. He was preoccupied with his new project and forgot about his lunch. (Yeni projesiyle meşguldü ve öğle yemeğini unuttu.)
  19. The memory of his past mistakes preoccupied his thoughts. (Geçmişte yaptığı

hataların anısı düşüncelerini meşgul etti.)
20. She was preoccupied with the idea of traveling the world and experiencing new cultures. (Dünya turu yapma ve yeni kültürler deneyimleme fikriyle meşguldü.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Yaklaşan sınavım düşüncelerimi meşgul ediyor.
  2. İşine dalmıştı ve zamanın farkına varmadı.
  3. Babasının hastalığıyla ilgili haber bütün gün onun aklını meşgul etti.
  4. Üzgünüm, şu anda kişisel konularla meşgulüm.
  5. İşini kaybetme fikri kafasını meşgul etti.
  6. Parkta kitap okuyarak kendini meşgul etti.
  7. Başarısızlık düşüncesi onu bırakmak noktasına getirdi.
  8. Telefonuna dalmıştı ve arabayı göremedi.
  9. Şirketin finansal sorunları CEO’nun aklını meşgul etti.
  10. Sorunlarından uzaklaşmak için resim yaparak kendini meşgul etti.
  11. Çocuklarının güvenliği düşüncelerini meşgul etti.
  12. Soruna çözüm bulma konusunda kafası meşguldü.
  13. Büyük bir izleyici kitlesi önünde konuşma fikri kafasını meşgul etti.
  14. Kendi düşünceleriyle meşguldü ve soruyu duymadı.
  15. Bilinmeyen korkusu düşüncelerini meşgul etti.
  16. Stresini azaltmak için bahçe işleriyle meşgul oldu.
  17. Evini kaybetme olasılığı düşüncelerini meşgul etti.
  18. Yeni projesiyle meşguldü ve öğle yemeğini unuttu.
  19. Geçmişte yaptığı hataların anısı düşüncelerini meşgul etti.
  20. Dünya turu yapma ve yeni kültürler deneyimleme fikriyle meşguldü.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.