Finery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Finery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Finery Nedir?

Finery, genellikle özel günlerde giyilen şık ve gösterişli giysileri ifade eder. Bu giysiler, özel malzemeler, süslemeler ve işlemelerle dikkat çekici hale getirilir.

Örnek cümleler:

  1. She wore her finest dress to the ball. (O, baloya en şık elbisesini giydi.)
  2. The bride’s finery was breathtaking. (Gelinin süslemeleri nefes kesiciydi.)
  3. He dressed in his finery for the wedding. (Düğün için en şık giysilerini giyindi.)
  4. The queen’s finery was adorned with diamonds and pearls. (Kraliçenin süslemeleri elmas ve incilerle süslendi.)
  5. The models strutted down the runway in their finery. (Mankenler podyumda en şık giysileriyle yürüdüler.)
  6. The actors were dressed in their finest costumes for the play. (Oyuncular, oyun için en şık kostümlerini giydiler.)
  7. She loved to dress up in her finery for special occasions. (Özel günlerde en şık giysilerini giymeyi seviyordu.)
  8. The ballroom was filled with guests in their finery. (Baloya katılanlar en şık giysileriyle doluydu.)
  9. The princess’s finery included a crown and a jeweled necklace. (Prensesin süslemeleri arasında bir taç ve mücevherli bir kolye vardı.)
  10. The groom’s finery was a traditional tuxedo. (Damadın süslemesi geleneksel bir smokindi.)
  11. She admired the finery in the boutique’s window display. (Mağazanın vitrinindeki süslemeleri beğendi.)
  12. The orchestra was dressed in their finest attire for the concert. (Orkestra, konser için en şık kıyafetlerini giydi.)
  13. The actress looked stunning in her finery on the red carpet. (Aktris kırmızı halıda en şık giysileriyle harika görünüyordu.)
  14. The prince’s finery included a gold sword and a velvet cape. (Prens’in süslemeleri arasında altın bir kılıç ve kadife bir pelerin vardı.)
  15. She bought a new dress for the party to add to her finery. (Parti için yeni bir elbise aldı, süslemelerine eklemek için.)
  16. The queen’s finery was the talk of the town. (Kraliçenin süslemeleri, şehirde konuşulan konulardan biriydi.)
  17. He felt like a king in his finery. (Süslemelerinde bir kral gibi hissetti.)
  18. The ballerinas wore their finest tutus for the performance. (Balerinler performans için en şık tütülerini giydiler.)
  19. The finery of the ceremony was breathtaking. (Törenin süslemeleri nefes kesiciydi.)
  20. She accessorized her finery with a diamond bracelet and earrings. (Süs
  1. The fashion show displayed the latest finery from top designers. (Moda gösterisi, üst düzey tasarımcılardan gelen en son süslemeleri sergiledi.)
  2. The bride’s finery was carefully chosen to complement her wedding theme. (Gelinin süslemeleri, düğün temasını tamamlamak için özenle seçildi.)
  3. The dancers wore their most dazzling finery for the competition. (Dansçılar yarışma için en parlak süslemelerini giydiler.)
  4. The noblewoman’s finery included a tiara and a silk gown. (Soylu kadının süslemeleri arasında bir taç ve ipek bir elbise vardı.)
  5. He felt proud wearing his family’s traditional finery for the cultural festival. (Kültürel festival için ailesinin geleneksel süslemelerini giymekten gurur duydu.)
  6. The jewelry store showcased the finest finery from around the world. (Mücevher mağazası dünyanın dört bir yanından en şık süslemeleri sergiledi.)
  7. The children were excited to dress up in their finery for the school play. (Çocuklar okul oyunu için en şık süslemelerini giymek için heyecanlıydılar.)
  8. The wealthy couple arrived in their finery to the gala event. (Zengin çift, gala etkinliğine en şık giysileriyle geldiler.)
  9. The costume designer created the characters’ finery for the movie. (Kostüm tasarımcısı, filmin karakterlerinin süslemelerini oluşturdu.)
  10. The finery on display at the museum was centuries old. (Müzede sergilenen süslemeler yüzyıllardır var olanlardı.)

(Türkçe Karşılıklar):

  1. O, baloya en şık elbisesini giydi.
  2. Gelinin süslemeleri nefes kesiciydi.
  3. Düğün için en şık giysilerini giyindi.
  4. Kraliçenin süslemeleri elmas ve incilerle süslendi.
  5. Mankenler podyumda en şık giysileriyle yürüdüler.
  6. Oyuncular, oyun için en şık kostümlerini giydiler.
  7. Özel günlerde en şık giysilerini giymeyi seviyordu.
  8. Baloya katılanlar en şık giysileriyle doluydu.
  9. Prensesin süslemeleri arasında bir taç ve mücevherli bir kolye vardı.
  10. Damadın süslemesi geleneksel bir smokindi.
  11. Mağazanın vitrinindeki süslemeleri beğendi.
  12. Orkestra, konser için en şık kıyafetlerini giydi.
  13. Aktris kırmızı halıda en şık giysileriyle harika görünüyordu.
  14. Prens’in süslemeleri arasında altın bir kılıç ve kadife bir pelerin vardı.
  15. Parti için yeni bir el

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.