Porkable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Porkable İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Yenilebilir veya pişirilebilir durumda olan domuz eti veya domuz ürünleri için kullanılan bir sıfat.
- I don’t eat porkable food because I’m a vegetarian. (Vejetaryen olduğum için domuz eti veya domuz ürünleri yemiyorum.)
- He loves to eat porkable dishes like bacon and ham. (Jambon ve pastırma gibi domuz eti yemeklerini seviyor.)
- The restaurant doesn’t serve any porkable options for its Muslim customers. (Restoran, Müslüman müşterileri için domuz eti içeren seçenekler sunmuyor.)
- Her family raises pigs for porkable meat. (Ailesi, domuz eti için domuz yetiştiriyor.)
- I accidentally bought a porkable pizza instead of a vegetarian one. (Tesadüfen domuz eti olan bir pizza satın aldım, vejetaryen olanını almam gerekiyordu.)
- The sandwich contains porkable ham and cheese. (Sandviç, domuz eti olan jambon ve peynir içeriyor.)
- Porkable meat should be cooked at a high temperature to kill any bacteria. (Domuz eti, herhangi bir bakteri öldürmek için yüksek bir sıcaklıkta pişirilmelidir.)
- He refused to eat the porkable stew because it had too much fat. (Çok fazla yağ içerdiği için domuz eti yahnisi yemeyi reddetti.)
- My grandmother makes the best porkable roast with potatoes and carrots. (Büyükannem, en iyi domuz eti kızartmasını patates ve havuç ile yapar.)
- The grocery store has a variety of porkable cuts like chops and ribs. (Süpermarket, kırpılmış ve kaburga gibi çeşitli domuz eti kesimleri sunar.)
- She didn’t realize the soup had porkable broth until she had already eaten it. (Çorbanın domuz eti suyu olduğunu yemeden önce fark etmedi.)
- Porkable sausages are a popular breakfast food in many countries. (Domuz eti sosisleri, birçok ülkede popüler bir kahvaltı yiyeceğidir.)
- The recipe calls for porkable bacon, but you can use turkey bacon as a substitute. (Tarif domuz eti pastırma istiyor ama yerine hindi pastırması kullanabilirsiniz.)
- They had a barbecue party with porkable ribs and chicken wings. (Domuz kaburgası ve tavuk kanatları ile bir barbekü partisi yaptılar.)
- She won’t eat any porkable products for religious reasons. (Dini nedenlerle hiçbir domuz eti ürünü yemiyor.)
- The chef made a delicious porkable curry with coconut milk. (Şef, hindistan cevizi sütüyle lezzetli bir domuz eti körüsü yaptı.)
- The vegetarian option was sold out, so he had to order a porkable burger. (Vejetaryen seçeneği tükenmişti
- The food truck specializes in porkable tacos with a variety of toppings. (Yiyecek kamyonu, çeşitli soslarla servis edilen domuz eti tacosuna odaklanmıştır.)
- The porkable sandwich was so big that she couldn’t finish it. (Domuz eti olan sandviç çok büyüktü, bitiremedi.)
- Some people believe that porkable meat is unhealthy and avoid eating it. (Bazı insanlar, domuz etinin sağlıksız olduğuna inanır ve yemekten kaçınırlar.)
Hemen Yorum Yaz