Feathery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Feathery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Feathery Nedir?

Feathery, “tüylü” veya “kuş tüyü gibi” anlamlarına gelen bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

1. The feathery texture of the pillow was so soft and comfortable. (Yastığın tüylü dokusu çok yumuşak ve rahattı.)
2. The bird’s wings were feathery and beautiful. (Kuşun kanatları tüylü ve güzeldi.)
3. The feathery leaves of the ferns swayed in the gentle breeze. (Eğrelti otlarının tüylü yaprakları hafif esintide sallandı.)
4. The chef sprinkled some feathery grated cheese on top of the pasta. (Aşçı makarnanın üstüne tüylü rendelenmiş peynir serpti.)
5. The feathery snowflakes fell silently on the ground. (Tüylü kar taneleri sessizce yere düştü.)
6. The ballerina wore a feathery tutu during the performance. (Bale dansçısı gösteri sırasında tüylü bir tutu giydi.)
7. The artist painted a feathery stroke on the canvas. (Sanatçı tuvale tüylü bir fırça darbesi yaptı.)
8. The feather duster was perfect for cleaning the feathery decorations. (Tüylü süpürge tüylü dekorasyonları temizlemek için mükemmeldi.)
9. The cat’s tail was feathery and fluffy. (Kedinin kuyruğu tüylü ve kabarık idi.)
10. The hat had a feathery ornament on the side. (Şapka yan tarafında tüylü bir süsleme vardı.)
11. The flowers had feathery petals that looked delicate and fragile. (Çiçeklerin tüylü taç yaprakları narin ve kırılgan görünüyordu.)
12. The dessert was topped with feathery whipped cream. (Tatlı üstüne tüylü çırpılmış krema kondu.)
13. The fabric of the dress had a feathery pattern on it. (Elbisenin kumaşı üzerinde tüylü bir desen vardı.)
14. The clouds looked feathery and white against the blue sky. (Bulutlar mavi gökyüzüne karşı tüylü ve beyaz görünüyordu.)
15. The artist used a feathery brush to create a soft effect in the painting. (Sanatçı yumuşak bir etki yaratmak için tüylü bir fırça kullandı.)
16. The sea foam had a feathery texture as it washed up on the shore. (Deniz köpüğü sahile vururken tüylü bir dokuya sahipti.)
17. The pillows on the bed were covered in feathery down. (Yataktaki yastıklar tüylü kuş tüyü ile kaplıydı.)
18. The feathery grass swayed in the wind. (Tüylü çimenler rüzgarın etkisiyle

sallandı.)
19. The peacock’s feathers were long, colorful, and feathery. (Tavus kuşunun tüyleri uzun, renkli ve tüylüydü.)

20. The cactus had feathery spines that looked harmless but were actually sharp. (Kaktüsün tüylü dikenleri zararsız görünüyorlardı, ancak aslında keskindi.)

Bu örnek cümlelerde “feathery” kelimesi, tüylerin, kuşların, bitkilerin ve diğer nesnelerin dokusunu veya görünümünü tanımlamak için kullanılmıştır.