Accumulation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accumulation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accumulation

Accumulation kelimesi, birikim anlamına gelmektedir. Bu kelime cümle içinde çeşitli bağlamlarda kullanılabilir.

1. His accumulation of wealth was impressive. (Zenginlik birikimi etkileyiciydi.)
2. The accumulation of dust on the bookshelf was noticeable. (Kitaplıktaki toz birikimi farkedilir seviyedeydi.)
3. The accumulation of snow caused the road to be impassable. (Kar birikmesi, yolu geçilemez hale getirdi.)
4. She had a large accumulation of shoes in her closet. (Dolabında büyük bir ayakkabı birikimi vardı.)
5. The accumulation of evidence against the suspect was overwhelming. (Şüpheliye karşı delil birikimi eziciydi.)
6. The accumulation of responsibilities led to his burnout. (Sorumlulukların birikimi onun tükenmişliğine neden oldu.)
7. The accumulation of garbage on the street was a health hazard. (Sokaktaki çöp birikimi sağlık açısından tehlike oluşturuyordu.)
8. The accumulation of knowledge takes time and effort. (Bilginin birikmesi zaman ve çaba gerektirir.)
9. His accumulation of frequent flyer miles allowed him to take a free trip. (Sık seyahat ederek biriktirdiği mil puanları sayesinde ücretsiz bir seyahat yapabildi.)
10. The accumulation of debts can lead to financial ruin. (Borçların birikmesi, maddi yıkıma neden olabilir.)
11. The accumulation of experience made her a better leader. (Deneyim birikimi onu daha iyi bir lider yaptı.)
12. The accumulation of water in the basement caused damage to the house. (Bodrumdaki su birikimi evde hasara neden oldu.)
13. The accumulation of miles on his car made it less valuable. (Arabasındaki mil birikimi, değerini düşürdü.)
14. The accumulation of problems made the situation worse. (Sorunların birikmesi durumu daha da kötüleştirdi.)
15. The accumulation of followers on social media made her an influencer. (Sosyal medyada takipçi birikimi onu bir etkileyici haline getirdi.)
16. The accumulation of points in the game allowed him to reach the next level. (Oyundaki puan birikimi, bir sonraki seviyeye ulaşmasına olanak sağladı.)
17. The accumulation of leaves in the gutters caused them to clog. (Yağmurluklardaki yaprak birikimi, tıkanmalarına neden oldu.)
18. The accumulation of memories made the old photo album precious. (Anıların birikimi, eski fotoğraf albümünü değerli kıldı.)
19. The accumulation of sweat on his forehead showed that he had been working hard. (Alnındaki ter birikimi, sıkı çalıştığını gösteriyordu.)
20. The accumulation of errors in the report made it unreliable. (Raporun içindeki hataların birikimi, güvenilir olmamasına neden

Continuation

Devam etmek anlamına gelen “continuation” kelimesi de cümle içinde farklı bağlamlarda kullanılabilir.

1. The continuation of the rain ruined their outdoor plans. (Yağmurun devamı, açık hava planlarını mahvetti.)
2. The continuation of the concert was uncertain due to the storm. (Fırtına nedeniyle, konserin devamı belirsizdi.)
3. The continuation of the story was eagerly awaited by the audience. (Hikayenin devamı, seyirciler tarafından heyecanla bekleniyordu.)
4. The continuation of the meeting was postponed to a later date. (Toplantının devamı, daha sonra bir tarihe ertelendi.)
5. The continuation of his career was in doubt after the scandal. (Skandalın ardından, kariyerinin devamı şüpheliydi.)
6. The continuation of the trail led to a beautiful waterfall. (Yürüyüş yolunun devamı, güzel bir şelaleye çıkardı.)
7. The continuation of the project required more funding. (Projenin devamı için daha fazla finansman gerekiyordu.)
8. The continuation of the game was interrupted by a power outage. (Oyunun devamı, bir elektrik kesintisi nedeniyle kesintiye uğradı.)
9. The continuation of the relationship was impossible due to their differences. (Farklılıkları nedeniyle, ilişkinin devamı mümkün değildi.)
10. The continuation of the class was online due to the pandemic. (Pandemi nedeniyle, sınıfın devamı çevrimiçi olarak gerçekleşti.)
11. The continuation of the book was disappointing compared to the first part. (Kitabın devamı, ilk kısmına göre hayal kırıklığı yarattı.)
12. The continuation of the road was closed for construction. (Yolun devamı, inşaat nedeniyle kapalıydı.)
13. The continuation of the conversation was interrupted by a phone call. (Konuşmanın devamı, bir telefon görüşmesi nedeniyle kesintiye uğradı.)
14. The continuation of the experiment yielded unexpected results. (Deneyin devamı, beklenmedik sonuçlar verdi.)
15. The continuation of the film was delayed due to technical difficulties. (Filmin devamı, teknik sorunlar nedeniyle gecikti.)
16. The continuation of the war caused great suffering for the civilians. (Savaşın devamı, siviller için büyük acılara neden oldu.)
17. The continuation of the trial was postponed due to the judge’s illness. (Davanın devamı, hakimin hastalığı nedeniyle ertelendi.)
18. The continuation of the speech was inspiring and motivational. (Konuşmanın devamı, ilham verici ve motive ediciydi.)
19. The continuation of the tradition was important for the community’s identity. (Geleneklerin devamı, toplumun kimliği için önemliydi.)
20. The continuation of the race was cancelled due to the dangerous weather conditions. (Yarışın devamı,