Fan İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fan İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fan İle İlgili Cümleler

Fan (noun) : bir cihazın çalışması için gerekli olan hava akımını sağlamak için dönen kanatlı bir makine veya cihazdır.

  1. My room gets very hot during the summer, so I always keep a fan running. (Odam yaz aylarında çok sıcak olur, bu yüzden her zaman bir vantilatör çalıştırırım.)
  2. The football match was so intense that the fans were on the edge of their seats. (Futbol maçı o kadar yoğundu ki, taraftarlar koltuklarının kenarında durdular.)
  3. The concert was amazing, the fans were singing and dancing along with the band. (Konser harikaydı, hayranlar grupla birlikte şarkı söyleyip dans ediyorlardı.)
  4. The little girl was a big fan of Disney princesses. (Küçük kız Disney prenseslerine büyük hayrandı.)
  5. The exhaust fan in the kitchen helps to remove smoke and odors while cooking. (Mutfaktaki egzoz fanı pişirirken dumanı ve kokuları çıkarmaya yardımcı olur.)
  6. The famous actor was mobbed by fans when he arrived at the airport. (Ünlü aktör havaalanına geldiğinde hayranları tarafından üst üste yığıldı.)
  7. The ceiling fan in the living room provides a cool breeze on hot summer days. (Oturma odasındaki tavan vantilatörü sıcak yaz günlerinde serin bir esinti sağlar.)
  8. The soccer team’s fans were celebrating in the streets after their victory. (Futbol takımının taraftarları zaferlerinden sonra sokaklarda kutlama yapıyorlardı.)
  9. The company installed fans in the warehouse to improve air circulation. (Şirket hava sirkülasyonunu iyileştirmek için depoya vantilatörler kurdu.)
  10. The pop star’s fans waited for hours outside the concert venue just to catch a glimpse of her. (Pop yıldızının hayranları onu gözlemlemek için konser mekanının önünde saatlerce bekledi.)
  11. The airplane’s fans kept the cabin cool during the flight. (Uçağın vantilatörleri uçuş sırasında kabinin serin kalmasını sağladı.)
  12. The fans of the horror genre enjoy watching scary movies. (Korku türünün hayranları korkunç filmler izlemekten keyif alırlar.)
  13. The dance club was so crowded that the fans were sweating from all the movement. (Dans kulübü o kadar kalabalıktı ki hayranlar hareketlerden terliyorlardı.)
  14. The football team’s fans cheered loudly when their favorite player scored a goal. (Futbol takımının taraftarları sevdikleri oyuncu gol attığında yüksek sesle tezahürat yaptılar.)
  15. The rock band’s fans were moshing and jumping up and down during the concert. (Rock grubunun hayranları konserde mosh yapıp zıplıyorlardı.)
  16. The hotel room had a

ceiling fan and air conditioning to keep guests comfortable. (Otel odasında konukların rahatı için tavan vantilatörü ve klima vardı.)
17. The science fiction fan was excited to see the new movie based on their favorite book. (Bilim kurgu hayranı favori kitabından uyarlanan yeni filmin gösterimini heyecanla bekliyordu.)

  1. The production line had fans installed to keep workers cool while they worked. (Üretim hattına işçiler çalışırken serin kalmaları için vantilatörler kuruldu.)
  2. The politician had a large fan base and won the election by a landslide. (Politikacı geniş bir hayran kitlesine sahipti ve seçimleri ezici bir zaferle kazandı.)
  3. The restaurant had outdoor fans to create a pleasant atmosphere for diners on the patio. (Restoranda dışarıda yemek yiyenler için hoş bir atmosfer yaratmak için açık hava vantilatörleri vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.