Faeces İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Faeces (Dışkı) İle İlgili Cümleler
Faeces, insan veya hayvanların vücutlarından atılan sindirim artıklarıdır.
- I need to clean up the dog’s faeces from the yard. (Bahçeden köpeğin dışkısını temizlemem gerekiyor.)
- The doctor asked the patient to provide a sample of his faeces for testing. (Doktor, test yapmak için hastadan dışkı örneği vermesini istedi.)
- The sewage treatment plant processes faeces and other waste materials. (Kanalizasyon arıtma tesisi, dışkı ve diğer atık materyalleri işler.)
- It’s important to properly dispose of faeces to prevent the spread of disease. (Hastalığın yayılmasını önlemek için dışkıyı doğru bir şekilde bertaraf etmek önemlidir.)
- The child was playing with the dog’s faeces, which is unsanitary. (Çocuk, hijyenik olmayan bir şey olan köpeğin dışkısıyla oynuyordu.)
- The presence of faeces in the water indicates contamination. (Suda dışkı varlığı, kontaminasyonu gösterir.)
- The zookeeper monitors the faeces of the animals to ensure their health. (Hayvanat bahçesi görevlisi, hayvanların sağlıklarını sağlamak için dışkılarını izler.)
- Flies are attracted to faeces, which can spread germs. (Sinekler, bakterileri yayabilen dışkılara çekilirler.)
- It’s important to wash your hands after handling faeces to avoid getting sick. (Hastalanmamak için dışkıları ele aldıktan sonra ellerinizi yıkamak önemlidir.)
- The presence of faeces in the house can cause an unpleasant odor. (Evde dışkı varlığı hoş olmayan bir koku yaratabilir.)
- The toilet bowl needs to be cleaned to remove any faeces residue. (Klozet kasesi, herhangi bir dışkı kalıntısı kalmaması için temizlenmelidir.)
- The farmer uses faeces as fertilizer for his crops. (Çiftçi, ürünleri için gübre olarak dışkı kullanır.)
- The medical team studied the patient’s faeces to diagnose the illness. (Tıbbi ekip, hastalığı teşhis etmek için hastanın dışkısını inceledi.)
- The presence of blood in faeces can indicate a serious medical condition. (Dışkıda kan varlığı, ciddi bir tıbbi durumun işareti olabilir.)
- The dog ate some faeces, which made him sick. (Köpek, onu hasta eden birkaç dışkı yedi.)
- The public restroom was dirty, with faeces on the floor. (Kamusal tuvalet kirliydi, zeminde dışkı vardı.)
- The baby’s diaper was changed to remove the faeces. (Bebek bezi,
dışkıyı çıkarmak için değiştirildi.)
18. The zoo has a team of employees who clean the animal enclosures and remove any faeces. (Hayvanat bahçesinde, hayvan barınaklarını temizleyen ve dışkıları çıkaran bir çalışan ekibi bulunur.)
- The water in the lake was polluted with faeces from nearby farms. (Göldeki su, yakındaki çiftliklerden gelen dışkılarla kirlenmişti.)
- The doctor recommended that the patient increase their fiber intake to improve the consistency of their faeces. (Doktor, hastanın dışkı kıvamını iyileştirmek için lif alımını arttırmasını önerdi.)
Hemen Yorum Yaz