Extend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extension (Uzatma)

Extension kelimesi “bir şeyin uzatılması veya genişletilmesi” anlamına gelir. İşte 20 örnek cümle:

1. I need to file for an extension on my tax return. (Vergi iadem için bir uzatma başvurusunda bulunmam gerekiyor.)
2. We decided to build an extension to our house. (Evimize bir uzatma yapmaya karar verdik.)
3. The extension of the road has caused a lot of traffic. (Yolun uzatılması çok fazla trafik neden oldu.)
4. The company granted a contract extension to the project. (Şirket projeye bir kontrat uzatması verdi.)
5. I asked for an extension on the deadline for the project. (Proje için teslim tarihine bir uzatma istedim.)
6. The teacher gave the students an extension on the deadline for the assignment. (Öğretmen öğrencilere ödev teslim tarihinde bir uzatma verdi.)
7. The power extension cord reached all the way to the other side of the room. (Elektrik uzatma kablosu odanın diğer tarafına kadar ulaştı.)
8. The extension of the lease was granted for another year. (Kira sözleşmesinin uzatılması bir yıl daha onaylandı.)
9. He asked for an extension on his loan repayment. (Kredi geri ödemesine bir uzatma istedi.)
10. The company announced a deadline extension for the project. (Şirket projenin teslim tarihinde bir uzatma açıkladı.)
11. The extension of the bridge was completed ahead of schedule. (Köprü uzatması öngörülen süreden önce tamamlandı.)
12. The university granted an extension on the scholarship application deadline. (Üniversite burs başvuru tarihinde bir uzatma verdi.)
13. The hair extensions looked natural and blended well with her hair. (Saç uzantıları doğal görünüyordu ve saçlarıyla iyi uyum sağladı.)
14. The extension of the contract was up for negotiation. (Sözleşmenin uzatılması için görüşmeler yapılacaktı.)
15. I had to get an extension on my library book because I hadn’t finished it yet. (Kitabımı henüz bitirmediğim için kütüphanedeki kitabım için bir uzatma almak zorunda kaldım.)
16. The extension of the runway at the airport was necessary for larger planes. (Havaalanındaki pist uzatması daha büyük uçaklar için gereklidir.)
17. The extension of the contract allowed us to continue working on the project. (Sözleşmenin uzatılması bize projede çalışmaya devam etme imkanı sağladı.)
18. The professor

18. The professor allowed an extension for the final exam due to unforeseen circumstances. (Profesör, beklenmedik durumlardan dolayı final sınavı için bir uzatma izni verdi.)
19. The extension of the trade deal was a big win for both countries. (Ticaret anlaşmasının uzatılması her iki ülke için büyük bir kazançtı.)
20. The extension of the deadline gave me more time to perfect my project. (Teslim tarihindeki uzatma, projemi daha da mükemmelleştirmek için daha fazla zaman verdi.)

Extension kelimesi birçok farklı bağlamda kullanılabilir ve örnek cümlelerde de görüldüğü gibi vergi beyannamesi, inşaat, sözleşme, kira, burs başvuru tarihi vb. gibi birçok alanda kullanılabilir.