Enormously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Enormously
Enormously, “çok büyük bir şekilde” anlamına gelen bir zarftır.
- She was enormously talented in music. (O müzikte çok yetenekliydi.)
- The company has grown enormously since it started. (Şirket kurulduğundan beri büyük bir şekilde büyüdü.)
- The elephant was enormously huge. (Fil çok büyük bir şekildeydi.)
- The project was enormously difficult to complete. (Proje tamamlamak için çok büyük bir şekilde zordu.)
- The crowd was enormously enthusiastic about the concert. (Kalabalık konser hakkında çok büyük bir şekilde hevesliydi.)
- The food portions were enormously generous. (Yemek porsiyonları çok büyük bir şekilde cömertti.)
- The new technology has enormously improved our lives. (Yeni teknoloji hayatımızı çok büyük bir şekilde geliştirdi.)
- The storm caused enormously destructive damage. (Fırtına çok büyük bir şekilde yıkıcı hasara sebep oldu.)
- The actor was enormously popular among teenagers. (Aktör gençler arasında çok büyük bir şekilde popülerdi.)
- The novel was enormously successful and sold millions of copies. (Roman çok büyük bir şekilde başarılı oldu ve milyonlarca kopya sattı.)
- The bridge was enormously long and spanned the entire river. (Köprü çok büyük bir şekilde uzundu ve tüm nehrin üzerine uzanıyordu.)
- The skyscraper was enormously tall and dominated the city skyline. (Gökdelen çok büyük bir şekilde yüksekti ve şehir siluetini belirliyordu.)
- The marathon was enormously challenging but rewarding. (Maraton çok büyük bir şekilde zorlu ama ödüllendiriciydi.)
- The amount of work required for the project was enormously time-consuming. (Proje için gereken iş miktarı çok büyük bir şekilde zaman alıcıydı.)
- The concert was enormously loud and energetic. (Konser çok büyük bir şekilde yüksek ve enerjikti.)
- The mountain was enormously steep and difficult to climb. (Dağ çok büyük bir şekilde dik ve tırmanması zordu.)
- The museum had an enormously diverse collection of art. (Müze, sanatın çok büyük bir şekilde çeşitli koleksiyonlarına sahipti.)
- The city’s population had grown enormously in the past decade. (Şehir nüfusu son on yılda çok büyük bir şekilde artmıştı.)
- The price of the new car was enormously expensive. (Yeni aracın fiyatı çok büyük bir şekilde pahalıydı.)
- The athlete’s performance was enormously impressive and set a new record. (Sporcu performansı çok büyük bir şekilde etkileyiciydi ve yeni bir rekor kırdı.)
- The waterfall was enormously beautiful and mesmerizing. (Şelale çok büyük bir şekilde güzel ve hipnotize ediciydi.)
- The team’s effort to win the championship was enormously commendable. (Takımın şampiyonluğu kazanmak için gösterdiği çaba çok büyük bir şekilde övgüye değerdi.)
- The building’s interior was enormously spacious and well-designed. (Binanın içi çok büyük bir şekilde geniş ve iyi tasarlanmıştı.)
- The singer’s voice was enormously powerful and soulful. (Şarkıcının sesi çok büyük bir şekilde güçlü ve ruhaniydi.)
- The new policy had an enormously positive impact on the community. (Yeni politikanın topluluk üzerinde çok büyük bir şekilde olumlu etkisi oldu.)
- The traffic on the highway was enormously congested due to the accident. (Kaza nedeniyle otoyolda trafik çok büyük bir şekilde sıkışıktı.)
- The artist’s painting was enormously expressive and evocative. (Sanatçının resmi çok büyük bir şekilde ifade dolu ve çağrıştırıcıydı.)
- The charity organization’s efforts to help the homeless were enormously appreciated. (Sokaklarda yaşayanlara yardım etmek için yardım kuruluşunun gösterdiği çaba çok büyük bir şekilde takdir edildi.)
- The football stadium was enormously packed with fans cheering for their team. (Futbol stadyumu, takımlarını destekleyen taraftarlarla çok büyük bir şekilde doluydu.)
- The movie’s special effects were enormously realistic and impressive. (Filmin özel efektleri çok büyük bir şekilde gerçekçi ve etkileyiciydi.)
Hemen Yorum Yaz