Enemy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enemy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enemy (Düşman)

Enemy kelimesi, bir kişi veya grubun, diğer bir kişi veya grubu tehlikeli veya zararlı olarak gördüğü kişi veya grup için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. My enemy is always trying to bring me down. (Düşmanım beni her zaman yıkmaya çalışır.)
2. We should try to make friends with our enemies. (Düşmanlarımızla arkadaş olmaya çalışmalıyız.)
3. He considered his boss to be his enemy. (Patronunu düşmanı olarak görüyordu.)
4. The two countries have been enemies for decades. (İki ülke onlarca yıldır düşmanlar.)
5. The enemy forces are advancing towards our position. (Düşman güçleri pozisyonumuza doğru ilerliyorlar.)
6. It’s hard to identify the enemy in this situation. (Bu durumda düşmanı tespit etmek zor.)
7. She felt like everyone was her enemy. (Herkesin onun düşmanı olduğunu hissetti.)
8. We need to be prepared for any enemy attacks. (Herhangi bir düşman saldırısına karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor.)
9. The enemy troops have been spotted on the outskirts of the city. (Düşman askerleri şehrin çevresinde görüldü.)
10. He tried to sabotage the enemy’s plans. (Düşmanın planlarını sabote etmeye çalıştı.)
11. The enemy’s propaganda machine was in full swing. (Düşmanın propaganda makinesi tam hızdaydı.)
12. She saw him as an enemy of progress. (Onu ilerlemenin düşmanı olarak gördü.)
13. The enemy soldiers were heavily armed. (Düşman askerleri ağır silahlarla donatılmıştı.)
14. The enemy was caught off guard by our surprise attack. (Düşman sürpriz saldırımızla hazırlıksız yakalandı.)
15. The two political parties have been enemies for years. (İki siyasi parti yıllardır düşmanlar.)
16. The enemy’s intelligence gathering was very effective. (Düşmanın istihbarat toplama yeteneği çok etkiliydi.)
17. We need to know our enemy’s strengths and weaknesses. (Düşmanımızın güçlü ve zayıf yönlerini bilmemiz gerekiyor.)
18. The enemy’s artillery was pounding our positions. (Düşman topçusu pozisyonlarımızı bombalıyordu.)
19. He was the enemy of justice and equality. (O, adalet ve eşitliğin düşmanıydı.)
20. The enemy’s leaders were captured and brought to justice. (Düşman liderleri yakalandı ve adalete teslim edildi.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Düşmanım her zaman beni yıkmaya çalışır.
2. Düşmanlarımızla arkadaş olmaya çalışmalıyız.
3. Patronunu düşmanı olarak görüyordu.
4. İki ülke onlarca yıldır düşmanlar.
5. Düşman güçleri pozisyonumuza doğru ilerliyorlar.
6. Bu durumda düşmanı tespit etmek zor.
7. Herkesin onun düşmanı olduğunu hissetti.
8. Herhangi bir düşman saldırısına karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor.
9. Düşman askerleri şehrin çevresinde görüldü.
10. Düşmanın planlarını sabote etmeye çalıştı.
11. Düşmanın propaganda makinesi tam hızdaydı.
12. Onu ilerlemenin düşmanı olarak gördü.
13. Düşman askerleri ağır silahlarla donatılmıştı.
14. Düşman sürpriz saldırımızla hazırlıksız yakalandı.
15. İki siyasi parti yıllardır düşmanlar.
16. Düşmanın istihbarat toplama yeteneği çok etkiliydi.
17. Düşmanımızın güçlü ve zayıf yönlerini bilmemiz gerekiyor.
18. Düşman topçusu pozisyonlarımızı bombalıyordu.
19. O, adalet ve eşitliğin düşmanıydı.
20. Düşman liderleri yakalandı ve adalete teslim edildi.