Endeavour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Endeavour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Endeavour (Turkish meaning: çaba, gayret, çekişme)

  1. Despite his best endeavours, he couldn’t finish the project on time. (En iyi gayretine rağmen, proje zamanında bitiremedi.)
  2. The team made every endeavour to win the game. (Takım, oyunu kazanmak için her çabayı gösterdi.)
  3. The scientists’ endeavours to find a cure for the disease are ongoing. (Bilim adamlarının hastalığın tedavisini bulma çabaları devam ediyor.)
  4. She put in a lot of endeavour to improve her grades. (Notlarını iyileştirmek için çok çaba gösterdi.)
  5. The company’s endeavours to reduce its carbon footprint are commendable. (Şirketin karbon ayak izini azaltmaya yönelik çabaları takdire şayan.)
  6. He endeavoured to persuade his parents to let him go to the party. (Ebeveynlerini partiye gitmesine izin vermeleri konusunda ikna etmeye çabaladı.)
  7. The teacher’s endeavours to make the lesson interesting were successful. (Öğretmenin dersi ilginç hale getirmeye yönelik çabaları başarılı oldu.)
  8. The athlete’s endeavours to break the record were in vain. (Sporcunun rekoru kırmaya yönelik çabaları boşuna oldu.)
  9. The NGO’s endeavours to help the homeless people are admirable. (Sivil toplum kuruluşunun evsizlere yardım etmek için gösterdiği çabalar takdire şayan.)
  10. She endeavoured to learn a new language by practicing every day. (Her gün pratik yaparak yeni bir dil öğrenmeye çabaladı.)
  11. The team’s endeavours to raise funds for charity were successful. (Takımın yardım amaçlı para toplama çabaları başarılı oldu.)
  12. The company’s endeavours to launch a new product were delayed due to unforeseen circumstances. (Yeni bir ürün piyasaya sürme çabaları, beklenmedik durumlar nedeniyle gecikti.)
  13. The artist’s endeavours to capture the beauty of nature in his paintings were amazing. (Sanatçının tablolarında doğanın güzelliğini yakalamaya yönelik çabaları harikaydı.)
  14. She endeavoured to overcome her fear of public speaking by taking classes. (Topluluk önünde konuşma korkusunu yenmek için derslere katılmaya çabaladı.)
  15. The company’s endeavours to improve the quality of its products were well-received by customers. (Şirketin ürün kalitesini artırmaya yönelik çabaları müşteriler tarafından olumlu karşılandı.)
  16. He endeavoured to make amends for his mistake by apologizing to his friend. (Arkadaşına özür dilemek suretiyle hatasını telafi etmeye çabaladı.)
  17. The government’s endeavours to improve the education system are much needed. (Hükümetin eğitim sistemi üzerindeki çabaları

önemli ve gereklidir.)
18. The author’s endeavours to write a book that would inspire people were successful. (Yazarın insanları etkileyecek bir kitap yazma çabaları başarılı oldu.)

  1. The company’s endeavours to reduce costs without compromising quality were impressive. (Kaliteyi bozmadan maliyetleri azaltma çabaları etkileyiciydi.)
  2. The athlete’s endeavours to recover from the injury were challenging but eventually successful. (Sporcunun yaralanmadan kurtulma çabaları zorlu olsa da sonunda başarılı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.