Endeavor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Endeavor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Endeavor İle İlgili Cümleler

Endeavor, İngilizce bir kelime olup “çaba göstermek” veya “gayret etmek” anlamına gelir.

  1. I will endeavor to finish this project by the deadline. (Bu projeyi süresi içerisinde bitirmek için çaba göstereceğim.)
  2. She endeavored to learn a new language every year. (Her yıl yeni bir dil öğrenmeye gayret etti.)
  3. We should endeavor to make the world a better place. (Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için gayret etmeliyiz.)
  4. He endeavored to be a good father to his children. (Çocuklarına iyi bir baba olmaya çabaladı.)
  5. The company endeavored to reduce its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltmaya gayret etti.)
  6. She endeavored to improve her writing skills. (Yazma becerilerini geliştirmeye gayret etti.)
  7. The team endeavored to win the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanmaya gayret etti.)
  8. The government should endeavor to improve the education system. (Hükümet, eğitim sisteminin iyileştirilmesine çaba göstermelidir.)
  9. He endeavored to overcome his fear of public speaking. (Kamusal konuşma korkusunu yenmeye gayret etti.)
  10. She endeavored to create a successful business. (Başarılı bir işletme yaratmaya çabaladı.)
  11. We should endeavor to be kind to others. (Başkalarına karşı nazik olmaya gayret etmeliyiz.)
  12. The athlete endeavored to break the world record. (Sporcu, dünya rekorunu kırmaya çabaladı.)
  13. The artist endeavored to create a masterpiece. (Sanatçı, bir şaheser yaratmaya gayret etti.)
  14. The students endeavored to get good grades. (Öğrenciler, iyi notlar almaya gayret ettiler.)
  15. He endeavored to find a cure for cancer. (Kanser için bir tedavi bulmaya çabaladı.)
  16. She endeavored to climb Mount Everest. (Everest Dağı’na tırmanmaya gayret etti.)
  17. The chef endeavored to create a unique dish. (Aşçı, benzersiz bir yemek yaratmaya gayret etti.)
  18. The company endeavored to launch a new product. (Şirket, yeni bir ürün piyasaya sürmeye gayret etti.)
  19. The teacher endeavored to make learning fun for her students. (Öğretmen, öğrencileri için eğlenceli bir öğrenme ortamı yaratmaya çabaladı.)
  20. He endeavored to make amends for his past mistakes. (Geçmişte yaptığı hatalar için telafi etmeye gayret etti.)
  1. The company endeavored to increase its market share. (Şirket, pazar payını artırmaya çaba gösterdi.)
  2. The musician endeavored to write a hit song. (Müzisyen, bir hit şarkı yazmaya gayret etti.)
  3. The athlete endeavored to win an Olympic medal. (Sporcu, olimpiyat madalyası kazanmaya çabaladı.)
  4. The researcher endeavored to make a groundbreaking discovery. (Araştırmacı, çığır açan bir keşif yapmaya gayret etti.)
  5. She endeavored to become a successful entrepreneur. (Başarılı bir girişimci olmaya çabaladı.)
  6. He endeavored to start a charity organization. (Bir yardım kuruluşu başlatmaya gayret etti.)
  7. The company endeavored to reduce its production costs. (Şirket, üretim maliyetlerini azaltmaya gayret etti.)
  8. The writer endeavored to finish his novel before the deadline. (Yazar, romanını süresi içerisinde bitirmeye gayret etti.)
  9. The team endeavored to develop a new technology. (Takım, yeni bir teknoloji geliştirmeye gayret etti.)
  10. The student endeavored to pass all his exams with flying colors. (Öğrenci, tüm sınavları başarıyla geçmeye gayret etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.