Vacuous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Vacuous Nedir?
Vacuous, bir şeyin boş ya da anlamsız olması anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- She gave a vacuous smile when she didn’t understand the joke. (Anlamadığı bir şaka için boş bir gülümseme verdi.)
- The report was filled with vacuous statements that didn’t provide any useful information. (Rapor, herhangi bir yararlı bilgi sağlamayan boş ifadelerle doluydu.)
- He has a vacuous personality, and I find it difficult to connect with him. (Boş bir kişiliği var ve onunla bağlantı kurmakta zorlanıyorum.)
- The movie was criticized for its vacuous plot and one-dimensional characters. (Film, boş bir senaryo ve tek boyutlu karakterler için eleştirildi.)
- Her vacuous expression showed that she wasn’t really listening to what I was saying. (Boş ifadesi, gerçekten ne söylediğimi dinlemediğini gösterdi.)
- He made a vacuous promise that he would never be able to keep. (Tutamayacağı boş bir söz verdi.)
- The politician’s speech was full of vacuous promises and empty rhetoric. (Politikacının konuşması, boş sözlerle dolu ve anlamsız retorikti.)
- The book was criticized for its vacuous writing style and lack of substance. (Kitap, boş yazım tarzı ve içeriğin yoksunluğu nedeniyle eleştirildi.)
- She stared at me with a vacuous look in her eyes, and I knew she wasn’t really paying attention. (Gözlerinde boş bir bakışla bana baktı ve gerçekten dikkat etmediğini bildim.)
- The meeting was a vacuous waste of time, and I left feeling frustrated. (Toplantı boşuna zaman kaybıydı ve hayal kırıklığına uğramış hissederek ayrıldım.)
- His argument was vacuous and didn’t hold up under scrutiny. (Argümanı boştu ve incelenmede ayakta durmadı.)
- The artist’s work was criticized for being vacuous and lacking in emotion. (Sanatçının çalışması, boş ve duygusuz olması nedeniyle eleştirildi.)
- She wore a vacuous expression throughout the entire meeting. (Tüm toplantı boyunca boş bir ifade takındı.)
- The article was criticized for its vacuous analysis and lack of depth. (Makale, boş analiz ve derinliğin eksikliği nedeniyle eleştirildi.)
- The speech was filled with vacuous platitudes and lacked any real substance. (Konuşma, boş klişelerle doluydu ve gerçek bir içeriği yoktu.)
- The room was filled with vacuous chatter, and I couldn’t concentrate on my work. (Oda, boş laflarla doluydu ve işime odaklanamadım.)
- The study was criticized for its vacuous conclusions and lack of evidence. (Çalışma, boş sonuçları ve kanıtların eksikliği n
- Her vacuous response to the question showed that she didn’t understand the topic. (Soruya verdiği boş cevap, konuyu anlamadığını gösterdi.)
- The movie was a vacuous spectacle with no real substance or message. (Film, gerçek bir içeriği veya mesajı olmayan boş bir gösteriydi.)
- The conversation was filled with vacuous small talk, and I couldn’t wait for it to be over. (Konuşma, boş sohbetlerle doluydu ve bitmesini sabırsızlıkla bekledim.)
Türkçe Karşılıklar:
- Anlamadığı bir şaka için boş bir gülümseme verdi.
- Rapor, herhangi bir yararlı bilgi sağlamayan boş ifadelerle doluydu.
- Boş bir kişiliği var ve onunla bağlantı kurmakta zorlanıyorum.
- Film, boş bir senaryo ve tek boyutlu karakterler için eleştirildi.
- Boş ifadesi, gerçekten ne söylediğimi dinlemediğini gösterdi.
- Tutamayacağı boş bir söz verdi.
- Politikacının konuşması, boş sözlerle dolu ve anlamsız retorikti.
- Kitap, boş yazım tarzı ve içeriğin yoksunluğu nedeniyle eleştirildi.
- Gözlerinde boş bir bakışla bana baktı ve gerçekten dikkat etmediğini bildim.
- Toplantı boşuna zaman kaybıydı ve hayal kırıklığına uğramış hissederek ayrıldım.
- Argümanı boştu ve incelenmede ayakta durmadı.
- Sanatçının çalışması, boş ve duygusuz olması nedeniyle eleştirildi.
- Tüm toplantı boyunca boş bir ifade takındı.
- Makale, boş analiz ve derinliğin eksikliği nedeniyle eleştirildi.
- Konuşma, boş klişelerle doluydu ve gerçek bir içeriği yoktu.
- Oda, boş laflarla doluydu ve işime odaklanamadım.
- Çalışma, boş sonuçları ve kanıtların eksikliği nedeniyle eleştirildi.
- Soruya verdiği boş cevap, konuyu anlamadığını gösterdi.
- Film, gerçek bir içeriği veya mesajı olmayan boş bir gösteriydi.
- Konuşma, boş sohbetlerle doluydu ve bitmesini sabırsızlıkla bekledim.
Hemen Yorum Yaz