Vacillation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vacillation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vacillation Nedir?

Vacillation, kararsızlık anlamına gelen bir kelime olarak tanımlanabilir. Bir konuda belirli bir karara varmakta zorlanma, tereddüt etme ve dalgalanma durumlarına işaret eder.

Örnek Cümleler:

  1. She vacillated for days before finally deciding to quit her job. (İşini bırakmaya karar vermeden önce günlerce tereddüt etti.)
  2. His vacillation between two colleges is causing him stress. (İki kolej arasındaki tereddütü ona stres yaşatıyor.)
  3. The team’s vacillation in the first half led to their defeat. (Takımın ilk yarıdaki kararsızlığı yenilgiye yol açtı.)
  4. Her vacillation over whether or not to move abroad is understandable. (Yurtdışına taşınma konusundaki kararsızlığı anlaşılır.)
  5. The politician’s vacillation on the issue caused public frustration. (Meseledeki kararsızlığı halkta frustrasyona neden oldu.)
  6. His vacillation between being honest and lying is concerning. (Dürüst olmak ve yalan söylemek arasındaki tereddütü endişe verici.)
  7. The company’s vacillation on whether to invest in new technology is hurting their competitiveness. (Yeni teknolojiye yatırım yapılıp yapılmaması konusundaki kararsızlık şirketin rekabet gücünü zedeliyor.)
  8. Her vacillation over whether to break up with him or not is causing tension in their relationship. (Onunla ayrılma konusundaki kararsızlığı ilişkilerinde gerilime neden oluyor.)
  9. The CEO’s vacillation on the company’s direction is causing confusion among employees. (Şirketin yönü konusundaki kararsızlığı CEO’nun çalışanlar arasında karışıklık yaratıyor.)
  10. His vacillation between two career paths is holding him back from making progress. (İki kariyer yolu arasındaki tereddütü ilerleme kaydetmesini engelliyor.)
  11. The team’s vacillation over who should be the captain led to disorganization on the field. (Kaptan kim olmalı konusundaki kararsızlığı takım sahada düzensizliğe yol açtı.)
  12. The government’s vacillation on implementing new policies is frustrating for citizens. (Yeni politikaları uygulama konusundaki kararsızlığı halk için frustrasyon yaratan bir durum.)
  13. Her vacillation over what to wear to the party is delaying their departure. (Partiye ne giyeceği konusundaki kararsızlığı gidişlerini geciktiriyor.)
  14. The team’s vacillation between two game plans is confusing the players. (İki oyun planı arasındaki kararsızlık oyuncuları kafa karışıklığına sokuyor.)
  15. His vacillation over whether or not to apologize is worsening the situation. (Özür dilemek konusundaki kararsızlığı durumu kötüleştiriyor.)
  16. The company’s vacillation on whether

to launch the product is causing delays in production. (Ürünü piyasaya sürüp sürmeme konusundaki kararsızlıkları üretimde gecikmelere neden oluyor.)
17. Her vacillation over whether to accept the job offer or not is causing her anxiety. (İş teklifini kabul etmek konusundaki tereddütü onda kaygı yaratıyor.)

  1. The team’s vacillation on how to approach the project is hindering their progress. (Proje yaklaşımı konusundaki kararsızlıkları takımın ilerlemesini engelliyor.)
  2. His vacillation between two potential partners is causing him confusion. (İki potansiyel partner arasındaki tereddütü onda karışıklık yaratıyor.)
  3. The company’s vacillation over whether to merge with another company is causing uncertainty among shareholders. (Başka bir şirketle birleşme konusundaki kararsızlıkları hissedarlar arasında belirsizlik yaratıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.