Encouragement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Encouragement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Encouragement Nedir?

Encouragement, bir kişinin veya grubun motivasyonunu, özgüvenini veya başarılarını artırmak için yapılan sözlü veya davranışsal eylemlerdir.

Örnek Cümleler:

  1. She gave me encouragement when I was feeling down. (Ben moralim bozukken bana destek oldu.)
  2. The coach’s encouragement helped the team win the game. (Antrenörün cesareti takımın maçı kazanmasına yardımcı oldu.)
  3. Encouragement from my parents gave me the courage to pursue my dreams. (Ebeveynlerimden gelen destek, hayallerimi takip etmek için cesaret verdi.)
  4. His words of encouragement motivated me to keep going. (Onun cesaret veren sözleri beni devam etmeye teşvik etti.)
  5. She needs encouragement to believe in herself. (Kendine inanmak için cesaretlendirmeye ihtiyacı var.)
  6. A little bit of encouragement can go a long way. (Biraz cesaretlendirme uzun bir yol kat edebilir.)
  7. Encouragement can make all the difference in someone’s life. (Destek, birinin hayatındaki tüm farkı yaratabilir.)
  8. His encouragement was the reason she finally pursued her passion. (Onun cesareti, sonunda tutkusu için harekete geçmesinin nedeniydi.)
  9. Encouragement is a powerful tool for building confidence. (Cesaretlendirme, özgüven oluşturmak için güçlü bir araçtır.)
  10. The teacher’s encouragement helped the student succeed. (Öğretmenin cesareti, öğrencinin başarısına yardımcı oldu.)
  11. Don’t underestimate the power of encouragement. (Cesaretlendirmenin gücünü küçümseme.)
  12. Her encouragement made me feel like I could accomplish anything. (Onun cesaretlendirmesi, her şeyi başarabileceğim hissettirdi.)
  13. Encouragement can turn doubt into confidence. (Cesaretlendirme, şüpheyi özgüvene dönüştürebilir.)
  14. He was grateful for the encouragement he received from his friends. (Arkadaşlarından aldığı cesaretlendirme için minnettar oldu.)
  15. Encouragement can help someone overcome their fears. (Cesaretlendirme, birinin korkularını yenmesine yardımcı olabilir.)
  16. Her encouragement inspired me to keep trying. (Onun cesaretlendirmesi, denemeye devam etmeme ilham verdi.)
  17. Encouragement can be the difference between giving up and persevering. (Cesaretlendirme, pes etmek ile mücadele etmek arasındaki fark olabilir.)
  18. <

Encouragement can help someone believe in their own abilities. (Cesaretlendirme, birinin kendi yeteneklerine inanmasına yardımcı olabilir.)
19. His encouragement pushed me to take a risk and try something new. (Onun cesaretlendirmesi, bir risk almaya ve yeni bir şey denemeye beni itti.)

  1. We all need a little bit of encouragement sometimes. (Bazen hepimizin biraz cesaretlendirmeye ihtiyacı var.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.