Encouragement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Encouragement Nedir?
Encouragement, bir kişinin veya grubun motivasyonunu, özgüvenini veya başarılarını artırmak için yapılan sözlü veya davranışsal eylemlerdir.
Örnek Cümleler:
- She gave me encouragement when I was feeling down. (Ben moralim bozukken bana destek oldu.)
- The coach’s encouragement helped the team win the game. (Antrenörün cesareti takımın maçı kazanmasına yardımcı oldu.)
- Encouragement from my parents gave me the courage to pursue my dreams. (Ebeveynlerimden gelen destek, hayallerimi takip etmek için cesaret verdi.)
- His words of encouragement motivated me to keep going. (Onun cesaret veren sözleri beni devam etmeye teşvik etti.)
- She needs encouragement to believe in herself. (Kendine inanmak için cesaretlendirmeye ihtiyacı var.)
- A little bit of encouragement can go a long way. (Biraz cesaretlendirme uzun bir yol kat edebilir.)
- Encouragement can make all the difference in someone’s life. (Destek, birinin hayatındaki tüm farkı yaratabilir.)
- His encouragement was the reason she finally pursued her passion. (Onun cesareti, sonunda tutkusu için harekete geçmesinin nedeniydi.)
- Encouragement is a powerful tool for building confidence. (Cesaretlendirme, özgüven oluşturmak için güçlü bir araçtır.)
- The teacher’s encouragement helped the student succeed. (Öğretmenin cesareti, öğrencinin başarısına yardımcı oldu.)
- Don’t underestimate the power of encouragement. (Cesaretlendirmenin gücünü küçümseme.)
- Her encouragement made me feel like I could accomplish anything. (Onun cesaretlendirmesi, her şeyi başarabileceğim hissettirdi.)
- Encouragement can turn doubt into confidence. (Cesaretlendirme, şüpheyi özgüvene dönüştürebilir.)
- He was grateful for the encouragement he received from his friends. (Arkadaşlarından aldığı cesaretlendirme için minnettar oldu.)
- Encouragement can help someone overcome their fears. (Cesaretlendirme, birinin korkularını yenmesine yardımcı olabilir.)
- Her encouragement inspired me to keep trying. (Onun cesaretlendirmesi, denemeye devam etmeme ilham verdi.)
- Encouragement can be the difference between giving up and persevering. (Cesaretlendirme, pes etmek ile mücadele etmek arasındaki fark olabilir.)
- <
Encouragement can help someone believe in their own abilities. (Cesaretlendirme, birinin kendi yeteneklerine inanmasına yardımcı olabilir.)
19. His encouragement pushed me to take a risk and try something new. (Onun cesaretlendirmesi, bir risk almaya ve yeni bir şey denemeye beni itti.)
- We all need a little bit of encouragement sometimes. (Bazen hepimizin biraz cesaretlendirmeye ihtiyacı var.)
Hemen Yorum Yaz