Emulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emulate Nedir?

Emulate, taklit etmek ya da benzetmek anlamlarına gelir. Bir şeyi veya birini taklit etmek, ona benzemek anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She tried to emulate her favorite singer in her performance. (O, performansında en sevdiği şarkıcısını taklit etmeye çalıştı.)
  2. The company aims to emulate the success of its competitors. (Şirket, rakiplerinin başarısını taklit etmeyi hedefliyor.)
  3. He always emulates his father’s behavior. (O, her zaman babasının davranışlarını taklit eder.)
  4. The fashion industry is always trying to emulate the latest trends. (Moda endüstrisi her zaman en son trendleri taklit etmeye çalışıyor.)
  5. The artist’s work emulates the style of the Renaissance. (Sanatçının eserleri Rönesans tarzını taklit ediyor.)
  6. The game is designed to emulate real-life situations. (Oyun, gerçek hayattaki durumları taklit etmek için tasarlandı.)
  7. He tried to emulate his friend’s success in business. (O, arkadaşının iş hayatındaki başarısını taklit etmeye çalıştı.)
  8. The actor’s performance emulated the character perfectly. (Aktörün performansı karakteri mükemmel şekilde taklit etti.)
  9. The restaurant’s food tries to emulate traditional Italian cuisine. (Restoranın yemekleri geleneksel İtalyan mutfağını taklit etmeye çalışıyor.)
  10. The artist emulated the famous painting in his own style. (Sanatçı ünlü tabloyu kendi tarzında taklit etti.)
  11. The team hopes to emulate their previous victory in the next game. (Takım, bir sonraki maçta önceki zaferlerini taklit etmeyi umuyor.)
  12. He always tried to emulate his grandfather’s work ethic. (O, her zaman dedesinin çalışma ahlakını taklit etmeye çalıştı.)
  13. The game is designed to emulate a real-life battle. (Oyun, gerçek hayattaki bir savaşı taklit etmek için tasarlandı.)
  14. She tried to emulate her mother’s cooking skills. (O, annesinin yemek pişirme becerilerini taklit etmeye çalıştı.)
  15. The museum’s exhibits emulate different periods of history. (Müzenin sergileri farklı tarih dönemlerini taklit ediyor.)
  16. The software emulates the functions of a physical keyboard. (Yazılım, fiziksel bir klavyenin işlevlerini taklit ediyor.)
  17. He emulated the great philosophers in his writing. (O, yazılarında büyük filozofları taklit etti.)
  18. The team hopes to emulate the success of their role model. (Takım, rol modelinin başarısını taklit etmeyi umuyor.)
  19. The video game emulates the experience of driving a race car. (Video oyunu, yarış arabası sürmenin deneyimini taklit ediyor.)
  20. The company’s new product emulates the features

of a popular competitor’s product. (Şirketin yeni ürünü popüler bir rakibinin ürününün özelliklerini taklit ediyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.