Emit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emit İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Yaymak, Saçmak, İletmek

1. The sun emits light and heat. (Güneş ışık ve ısı yayıyor.)
2. The radio tower emits a strong signal. (Radyo kulesi güçlü bir sinyal yayıyor.)
3. The volcano emitted smoke and ash. (Volkan duman ve kül yaydı.)
4. The plant emits a pleasant aroma. (Bitki hoş bir koku yayıyor.)
5. The machine emits a loud noise. (Makine yüksek bir gürültü çıkarıyor.)
6. The car emits harmful exhaust gases. (Araba zararlı egzoz gazları yayıyor.)
7. The lighthouse emits a bright beam of light. (Deniz feneri parlak bir ışın yayıyor.)
8. The fridge emits a strange buzzing sound. (Buzdolabı tuhaf bir uğultu yayıyor.)
9. The speaker emits music throughout the room. (Hoparlör müziği oda boyunca yayıyor.)
10. The fire emits a warm glow. (Ateş sıcak bir parıltı yayıyor.)
11. The plant emits oxygen during photosynthesis. (Bitki fotosentez sırasında oksijen yayıyor.)
12. The factory emits pollution into the air. (Fabrika havaya kirlilik yayıyor.)
13. The generator emits a low hum. (Jeneratör düşük bir vızıltı yayıyor.)
14. The candle emits a pleasant scent. (Mum hoş bir koku yayıyor.)
15. The refrigerator emits cold air. (Buzdolabı soğuk hava yayıyor.)
16. The sun emits ultraviolet rays. (Güneş ultraviyole ışınları yayıyor.)
17. The television emits a bright image. (Televizyon parlak bir görüntü yayıyor.)
18. The flower emits a sweet fragrance. (Çiçek tatlı bir koku yayıyor.)
19. The speaker emits a high-pitched sound. (Hoparlör tiz bir ses yayıyor.)
20. The train emits a loud whistle. (Tren yüksek bir düdük sesi yayıyor.)

Türkçe Anlamları: yaymak, saçmak, iletmek.

21. The fireworks emit bright colors and loud sounds. (Havai fişekler parlak renkler ve yüksek sesler yayıyor.)
22. The computer emits electromagnetic radiation. (Bilgisayar elektromanyetik radyasyon yayıyor.)
23. The machine emits a foul smell. (Makine kötü bir koku yayıyor.)
24. The city emits a lot of noise and pollution. (Şehir çok gürültü ve kirlilik yayıyor.)
25. The microphone emits the speaker’s voice. (Mikrofon konuşmacının sesini iletiyor.)
26. The flower emits pollen to attract bees. (Çiçek arıları çekmek için polen yayıyor.)
27. The sun emits solar flares. (Güneş güneş patlamaları yayıyor.)
28. The power plant emits smoke from burning coal. (Elektrik santrali kömür yakarak duman yayıyor.)
29. The fridge emits a beeping sound when the door is left open. (Buzdolabı kapısı açık bırakıldığında bir bip sesi yayıyor.)
30. The radio emits static when the signal is weak. (Radyo sinyali zayıf olduğunda statik bir ses yayıyor.)

Türkçe Anlamları: yaymak, saçmak, iletmek.