Emeritus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emeritus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emeritus

Emeritus, bir kişinin emekli olduktan sonra mesleğinde veya akademik alanda onur unvanı olarak kullanılan bir sıfattır.

  1. After 40 years of teaching, Professor Johnson became Professor Emeritus at the university. (40 yıl boyunca öğretmenlik yaptıktan sonra, Profesör Johnson üniversitede Profesör Emeritus oldu.)
  2. The Emeritus professor was still invited to speak at academic conferences. (Emeritus profesör hala akademik konferanslarda konuşmak için davet ediliyordu.)
  3. As an Emeritus member of the board, she still had voting rights. (Yönetim kurulu Emeritus üyesi olarak, hala oy hakkı vardı.)
  4. Emeritus status gave him access to university resources. (Emeritus statüsü, ona üniversite kaynaklarına erişim sağladı.)
  5. The Emeritus scientist was still involved in research projects. (Emeritus bilim adamı hala araştırma projelerinde yer alıyordu.)
  6. Emeritus professors have a lot of experience to share with their colleagues. (Emeritus profesörler, meslektaşlarıyla paylaşacak çok deneyime sahiptirler.)
  7. The Emeritus director still had an office on campus. (Emeritus yöneticinin hala kampüste bir ofisi vardı.)
  8. As an Emeritus member of the club, he could still attend events. (Kulübün Emeritus üyesi olarak, hala etkinliklere katılabilirdi.)
  9. The Emeritus historian was asked to write the introduction to the new book. (Emeritus tarihçi, yeni kitaba giriş yazması için istendi.)
  10. Emeritus status is often given to those who have made significant contributions to their field. (Emeritus statüsü, genellikle alanlarına önemli katkıları olanlara verilir.)
  11. The Emeritus bishop was still called upon to officiate important ceremonies. (Emeritus piskopos hala önemli törenleri yönetmek için çağrılıyordu.)
  12. The Emeritus engineer was still consulted for his expertise. (Emeritus mühendis, uzmanlığı için hala danışıldı.)
  13. Emeritus professors are often given emeritus offices to use. (Emeritus profesörlere genellikle kullanmak için emeritus ofisleri verilir.)
  14. The Emeritus musician was asked to conduct the orchestra. (Emeritus müzisyen, orkestrayı yönetmesi için istendi.)
  15. As an Emeritus member of the organization, she was still invited to meetings. (Organizasyonun Emeritus üyesi olarak, hala toplantılara davet edildi.)
  16. The Emeritus author was asked to write the foreword to the new edition. (Emeritus yazar, yeni baskının önsözünü yazması için istendi.)
  17. Emeritus status is a way to honor someone’s contributions to their field. (Emeritus statüsü, birinin alanına katkılarına saygı göstermenin bir yolu.)
  18. The Emeritus scientist was still publishing papers in academic journals. (Emeritus bilim adamı hala akadem

ik dergilerde makaleler yayınlıyordu.)
19. As an Emeritus member of the committee, he still had a say in decision-making. (Komitenin Emeritus üyesi olarak, karar vermede hala söz sahibiydi.)

  1. The Emeritus professor was still mentoring graduate students. (Emeritus profesör hala lisansüstü öğrencileri mentorluk yapıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.