Pilfer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pilfer İle İlgili Cümleler
Pilfer Türkçe anlamıyla “çalmak, hırsızlık yapmak” anlamına gelir. Aşağıda pilfer kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır:
- He was caught pilfering office supplies. (Ofis malzemeleri çalarken yakalandı.)
- The maid was accused of pilfering jewelry from the guest’s room. (Hizmetçi, konuğun odasından mücevher çalmakla suçlandı.)
- The homeless man pilfered food from the garbage can. (Evsiz adam, çöp kutusundan yiyecek çaldı.)
- She pilfered money from her roommate’s wallet. (Oda arkadaşının cüzdanından para çaldı.)
- The thief pilfered a valuable painting from the museum. (Hırsız, müzeden değerli bir tablo çaldı.)
- The children were caught pilfering candy from the store. (Çocuklar, mağazadan şeker çalarken yakalandı.)
- He pilfered some office supplies from his workplace. (İş yerinden bazı ofis malzemeleri çaldı.)
- The shop owner suspected one of the employees of pilfering money from the cash register. (Dükkan sahibi, bir çalışanın kasa makinesinden para çaldığından şüphelendi.)
- She was fired for pilfering merchandise from the store. (Mağazadan mal çalmakla suçlandığı için işten çıkarıldı.)
- The pickpocket was caught pilfering wallets on the crowded street. (Caddede kalabalıkta cüzdan çalarken yakalanan yankesici.)
- The thief pilfered valuable antiques from the museum’s collection. (Hırsız, müzenin koleksiyonundan değerli antikalar çaldı.)
- The maid was fired for pilfering silverware from the guest’s room. (Hizmetçi, konuğun odasından gümüş takımları çaldığı için işten çıkarıldı.)
- The worker was caught pilfering copper wire from the construction site. (İşçi, inşaat alanından bakır tel çalarken yakalandı.)
- The thief pilfered a diamond necklace from the jewelry store. (Hırsız, mücevher mağazasından bir elmas kolye çaldı.)
- She was caught pilfering makeup from the department store. (Bir mağazadan makyaj malzemeleri çalarken yakalandı.)
- The burglar pilfered electronics from the home. (Hırsız, evden elektronik eşyalar çaldı.)
- The office manager caught an employee pilfering money from the petty cash. (Ofis yöneticisi, bir çalışanın küçük nakit paraları çaldığını fark etti.)
- The thief pilfered a rare book from the library. (Hırsız, kütüphaneden nadir bir kitap çaldı.)
- The suspect
- The suspect was caught pilfering jewelry from a pawnshop. (Şüpheli, bir rehinci dükkanından mücevher çalarken yakalandı.)
- The young boy was scolded for pilfering cookies from the kitchen. (Küçük çocuk, mutfağa girip kurabiye çalmakla azarlandı.)
Türkçe Karşılığı: çalmak, hırsızlık yapmak.
Hemen Yorum Yaz