Elude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elude İle İlgili Cümleler

Elude, kaçınmak veya kaçırmak anlamına gelir. Bu kelime, bir tehlikeden veya bir zorluktan kaçınmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. The criminal managed to elude the police by hiding in a nearby building. (Suçlu, yakındaki bir binaya saklanarak polisten kaçmayı başardı.)
2. The athlete was able to elude his opponents and score the winning goal. (Sporcu, rakiplerinden kaçmayı başardı ve galibiyet golünü attı.)
3. The businessman tried to elude paying taxes by hiding his income. (İş adamı, gelirini gizleyerek vergi ödemekten kaçınmaya çalıştı.)
4. The cat eluded capture by jumping over the fence. (Kedi, çiti atlayarak yakalanmaktan kaçındı.)
5. The company was unable to elude bankruptcy despite their efforts. (Şirket, çabalarına rağmen iflastan kaçınamadı.)
6. The suspect eluded the police for months before finally being caught. (Şüpheli, nihayet yakalanmadan önce aylarca polisten kaçındı.)
7. The bird was too fast and eluded the hunter’s grasp. (Kuş, çok hızlıydı ve avcının elinden kaçtı.)
8. The hiker was able to elude the storm by finding shelter. (Yürüyüşçü, barınak bulup fırtınadan kaçmayı başardı.)
9. The spy was able to elude detection by using disguises. (Casus, kılık değiştirerek tespit edilmekten kaçınmayı başardı.)
10. The politician tried to elude answering the difficult question. (Politikacı, zor soruyu cevaplamaktan kaçınmaya çalıştı.)
11. The car narrowly eluded a collision with the oncoming truck. (Araba, karşıdan gelen kamyonla neredeyse çarpışmaktan kaçındı.)
12. The criminal eluded justice for years until new evidence was discovered. (Suçlu, yeni kanıtlar ortaya çıkana kadar yıllar boyunca adalete yakalanmaktan kaçındı.)
13. The swimmer eluded the shark by swimming to shallow waters. (Yüzücü, sığ sulara yüzerek köpek balığından kaçmayı başardı.)
14. The dancer eluded her partner’s grasp with a quick turn. (Dansçı, hızlı bir dönüşle partnerinin elinden kaçtı.)
15. The artist eluded categorization with their unique style. (Sanatçı, benzersiz tarzıyla sınıflandırmadan kaçındı.)
16. The student eluded punishment by claiming ignorance. (Öğrenci, bilgisizlik iddiasıyla cezadan kaçındı.)
17. The athlete eluded injury despite the dangerous conditions. (Sporcu, tehlikeli koşullara rağmen yaralanmadan kurtuldu.)
18. The magician eluded

the audience’s attempts to discover the secret to his trick. (Sihirbaz, numarasının sırrını keşfetmek için yapılan girişimlerden kaçındı.)
19. The explorer eluded danger by carefully navigating through the treacherous terrain. (Kaşif, tehlikeli arazide dikkatli navigasyon yaparak tehlikeden kaçındı.)

  1. The company eluded responsibility for the environmental damage caused by their factories. (Şirket, fabrikaları tarafından neden olan çevresel hasardan sorumluluktan kaçındı.)

(Türkçe çevirileri kalın ve siyah renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.