Elucidate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Elucidate
Elucidate, “açıklamak” veya “aydınlatmak” anlamlarına gelir. Bir konuyu daha açık ve anlaşılır hale getirmek için kullanılır.
Örnek cümleler:
- Can you elucidate your point a bit further? (Daha detaylı bir şekilde açıklayabilir misin?)
- The teacher elucidated the difficult concept with a practical example. (Öğretmen, pratik bir örnek ile zor bir kavramı aydınlattı.)
- The politician failed to elucidate his stance on the issue. (Politikacı, konudaki duruşunu açıklamada başarısız oldu.)
- The book aims to elucidate the complex history of the region. (Kitap, bölgenin karmaşık tarihini aydınlatmayı amaçlıyor.)
- The scientist elucidated the findings of her research in a conference. (Bilim insanı, araştırmasının bulgularını bir konferansta açıkladı.)
- The manager elucidated the company’s goals to the new employees. (Yönetici, şirketin hedeflerini yeni çalışanlara açıkladı.)
- The coach elucidated the strategy for the upcoming game. (Antrenör, yaklaşan maç için stratejiyi açıkladı.)
- The speaker tried to elucidate the benefits of meditation. (Konuşmacı, meditasyonun faydalarını açıklamaya çalıştı.)
- The journalist elucidated the impact of the new policy on the economy. (Gazeteci, yeni politikanın ekonomi üzerindeki etkisini açıkladı.)
- The artist elucidated the meaning behind her latest artwork. (Sanatçı, son eserinin ardındaki anlamı açıkladı.)
- The lawyer elucidated the terms of the contract to her client. (Avukat, müvekkiline sözleşmenin koşullarını açıkladı.)
- The doctor elucidated the benefits of a healthy lifestyle to her patient. (Doktor, hastasına sağlıklı bir yaşam tarzının faydalarını açıkladı.)
- The historian elucidated the significance of the battle in the country’s history. (Tarihçi, savaşın ülkenin tarihindeki önemini açıkladı.)
- The engineer elucidated the technical details of the project to the team. (Mühendis, projeyle ilgili teknik detayları ekibe açıkladı.)
- The consultant elucidated the benefits of outsourcing to the company. (Danışman, şirkete dış kaynak kullanmanın faydalarını açıkladı.)
- The trainer elucidated the proper form for the exercise. (Eğitmen, egzersiz için doğru formu açıkladı.)
- The analyst elucidated the trends in the stock market to the investors. (Analizci
, yatırımcılara hisse senedi piyasasındaki trendleri açıkladı.)
18. The chef elucidated the ingredients and cooking techniques for the dish. (Şef, yemeğin malzemelerini ve pişirme tekniklerini açıkladı.)
- The professor elucidated the theories of relativity in his lecture. (Profesör, dersinde görelilik teorilerini açıkladı.)
- The architect elucidated the design process for the new building. (Mimar, yeni binanın tasarım sürecini açıkladı.)
Türkçe karşılıkları:
- Daha detaylı bir şekilde açıklayabilir misin?
- Öğretmen, pratik bir örnek ile zor bir kavramı aydınlattı.
- Politikacı, konudaki duruşunu açıklamada başarısız oldu.
- Kitap, bölgenin karmaşık tarihini aydınlatmayı amaçlıyor.
- Bilim insanı, araştırmasının bulgularını bir konferansta açıkladı.
- Yönetici, şirketin hedeflerini yeni çalışanlara açıkladı.
- Antrenör, yaklaşan maç için stratejiyi açıkladı.
- Konuşmacı, meditasyonun faydalarını açıklamaya çalıştı.
- Gazeteci, yeni politikanın ekonomi üzerindeki etkisini açıkladı.
- Sanatçı, son eserinin ardındaki anlamı açıkladı.
- Avukat, müvekkiline sözleşmenin koşullarını açıkladı.
- Doktor, hastasına sağlıklı bir yaşam tarzının faydalarını açıkladı.
- Tarihçi, savaşın ülkenin tarihindeki önemini açıkladı.
- Mühendis, projeyle ilgili teknik detayları ekibe açıkladı.
- Danışman, şirkete dış kaynak kullanmanın faydalarını açıkladı.
- Eğitmen, egzersiz için doğru formu açıkladı.
- Analizci, yatırımcılara hisse senedi piyasasındaki trendleri açıkladı.
- Şef, yemeğin malzemelerini ve pişirme tekniklerini açıkladı.
- Profesör, dersinde görelilik teorilerini açıkladı.
- Mimar, yeni binanın tasarım sürecini açıkladı.
Hemen Yorum Yaz