Efficiency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Efficiency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Efficiency (Verimlilik)

Efficiency, bir işin hızlı, doğru ve ekonomik bir şekilde yapılabilmesi anlamına gelir.

  1. The new system has improved our efficiency by 20%. (Yeni sistem, verimliliğimizi %20 artırdı.)
  2. In order to improve efficiency, we need to streamline our processes. (Verimliliği artırmak için süreçlerimizi optimize etmemiz gerekiyor.)
  3. The company is always looking for ways to increase efficiency and reduce costs. (Şirket, her zaman verimliliği artırmak ve maliyetleri azaltmak için yollar arıyor.)
  4. By using automation, we can increase efficiency and productivity. (Otomasyon kullanarak verimliliği ve üretkenliği artırabiliriz.)
  5. Time management is key to achieving efficiency in the workplace. (İşyerinde verimlilik elde etmenin anahtarı zaman yönetimidir.)
  6. Inefficient processes can lead to wasted time and money. (Verimsiz süreçler zaman ve para kaybına neden olabilir.)
  7. The team worked together to find ways to improve efficiency and reduce errors. (Ekip, verimliliği artırmak ve hataları azaltmak için birlikte çalıştı.)
  8. The company’s success is due in large part to its efficiency in production. (Şirketin başarısı, üretimdeki verimliliğine büyük ölçüde bağlıdır.)
  9. Effective communication is crucial for maintaining efficiency in a team. (Etkili iletişim, bir takımdaki verimliliği sürdürmek için hayati önem taşır.)
  10. Investing in new technology can help increase efficiency and reduce costs in the long run. (Yeni teknolojiye yatırım yapmak, uzun vadede verimliliği artırabilir ve maliyetleri azaltabilir.)
  11. The manager emphasized the importance of efficiency and encouraged his team to work smarter, not harder. (Yönetici, verimliliğin önemini vurguladı ve ekibine daha akıllı çalışmalarını teşvik etti.)
  12. Inefficient use of resources can lead to environmental degradation. (Kaynakların verimsiz kullanımı çevresel bozulmaya yol açabilir.)
  13. The company’s focus on efficiency has resulted in higher profits and a better customer experience. (Şirketin verimlilik odaklılığı, daha yüksek karlılık ve daha iyi bir müşteri deneyimi ile sonuçlanmıştır.)
  14. The factory implemented a new production line to improve efficiency and reduce waste. (Fabrika, verimliliği artırmak ve atıkları azaltmak için yeni bir üretim hattı uyguladı.)
  15. In order to maintain efficiency, it’s important to regularly review and update processes. (Verimliliği sürdürmek için süreçleri düzenli olarak gözden geçirip güncellemek önemlidir.)
  16. The company’s culture of efficiency has attracted top talent in the industry. (Şirketin verimlilik kültürü, sektördeki en iyi

yetenekleri çekmiştir.)
17. The team leader recognized the importance of efficiency and encouraged his team to work towards that goal. (Takım lideri, verimliliğin önemini fark etti ve ekibini bu hedefe yönlendirdi.)

  1. Inefficient use of energy can lead to higher costs and environmental damage. (Enerjinin verimsiz kullanımı daha yüksek maliyetlere ve çevresel zararlara yol açabilir.)
  2. The company’s commitment to efficiency has earned it a reputation for excellence in its field. (Şirketin verimlilik konusundaki taahhüdü, alanındaki mükemmellik için itibar kazandırmıştır.)
  3. By regularly monitoring performance and making adjustments as needed, we can maintain efficiency and improve results. (Performansı düzenli olarak izleyerek ve gerektiğinde ayarlamalar yaparak, verimliliği sürdürebilir ve sonuçları iyileştirebiliriz.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.