Efficient İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Efficient İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Efficient

Efficient kelimesi Türkçe’de “verimli” anlamına gelir. Bir işin veya bir sürecin en az zaman ve çaba harcayarak en iyi sonucu vermesini ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. To be a successful student, you need to be efficient with your time. (Başarılı bir öğrenci olmak için zamanınızı verimli kullanmanız gerekir.)
  2. The new software is more efficient than the old one, it can perform tasks much faster. (Yeni yazılım eski olanından daha verimli, görevleri çok daha hızlı gerçekleştirebiliyor.)
  3. It’s important to have an efficient work schedule to meet deadlines. (Süresi dolacak olan işlerin yetiştirilmesi için verimli bir çalışma programı önemlidir.)
  4. The company is looking for ways to be more efficient in their production process. (Şirket üretim sürecinde daha verimli olacak yollar arıyor.)
  5. Solar panels are efficient at converting sunlight into electricity. (Güneş panelleri güneş ışığını elektriğe dönüştürmede verimlidir.)
  6. He is an efficient manager who can complete projects on time and under budget. (O, zamanında ve bütçenin altında projeleri tamamlayabilen verimli bir yöneticidir.)
  7. An efficient dishwasher can save you a lot of time and water. (Verimli bir bulaşık makinesi size zaman ve su tasarrufu sağlayabilir.)
  8. The team worked efficiently together to finish the project ahead of schedule. (Takım, projeyi zamanından önce bitirmek için verimli bir şekilde çalıştı.)
  9. By using public transportation, you can be more efficient with your travel time and reduce your carbon footprint. (Toplu taşımayı kullanarak seyahat sürenizi daha verimli hale getirebilir ve karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz.)
  10. The construction company is implementing efficient waste management practices to reduce their environmental impact. (İnşaat şirketi çevresel etkisini azaltmak için verimli atık yönetimi uygulamaları kullanıyor.)
  11. She is an efficient speaker who can convey her ideas clearly and concisely. (O, fikirlerini net ve öz olarak iletebilen verimli bir konuşmacıdır.)
  12. A well-organized workspace can help you be more efficient and productive. (İyi düzenlenmiş bir çalışma alanı sizi daha verimli ve üretken hale getirebilir.)
  13. The company is investing in new technology to make their production process more efficient. (Şirket, üretim sürecini daha verimli hale getirmek için yeni teknolojilere yatırım yapıyor.)
  14. The athlete’s efficient training regimen helped him break the world record. (Sporcu’nun verimli antrenman programı, dünya rekorunu kırmasına yardımcı oldu.)
  15. An efficient email management system can help you keep your inbox organized and save time. (Verimli bir e-posta yönetim sistemi, gelen kutunuzu dü

zgün tutmanıza ve zaman kazanmanıza yardımcı olabilir.)
16. The company’s efficient customer service team ensures that complaints are handled promptly and effectively. (Şirketin verimli müşteri hizmetleri ekibi, şikayetlerin hızlı ve etkili bir şekilde ele alındığından emin olur.)

  1. A well-planned and efficient trip can be more enjoyable and less stressful. (İyi planlanmış ve verimli bir seyahat daha keyifli ve stresli olabilir.)
  2. The efficient use of resources is essential for sustainable development. (Kaynakların verimli kullanımı sürdürülebilir kalkınma için önemlidir.)
  3. A good manager knows how to delegate tasks efficiently and motivate their team. (İyi bir yönetici, görevleri verimli bir şekilde devredebilir ve ekibini motive edebilir.)
  4. An efficient financial plan can help you achieve your long-term goals and secure your financial future. (Verimli bir finansal plan, uzun vadeli hedeflerinizi gerçekleştirmenize ve finansal geleceğinizi güvence altına almanıza yardımcı olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.