Dweller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dweller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dweller Nedir?

Dweller, bir yerde yaşayan veya sık sık orada bulunan kişi veya hayvanı ifade eden bir isimdir.

Örnek Cümleler:

  1. The cave dweller had to adapt to the darkness and isolation.
    (Taş mağara sakininin karanlık ve yalnızlığa uyum sağlaması gerekiyordu.)
  2. The forest dweller was skilled in hunting and gathering.
    (Orman sakini avcılık ve toplayıcılıkta becerikliydi.)
  3. The city dweller was used to the hustle and bustle of urban life.
    (Şehir sakinleri kent yaşamının telaşına alışkındı.)
  4. The cave dweller’s drawings were a window into their culture and beliefs.
    (Mağara sakininin çizimleri, kültür ve inançlarına bir pencere açıyordu.)
  5. The sea dweller’s world was full of mysteries and wonders.
    (Deniz sakininin dünyası gizemler ve harikalarla doluydu.)
  6. The desert dweller relied on camels for transportation and survival.
    (Çöl sakini, ulaşım ve hayatta kalma için develere güveniyordu.)
  7. The mountain dweller faced harsh weather conditions and rugged terrain.
    (Dağ sakinleri, zorlu hava koşulları ve engebeli arazi ile karşı karşıyaydı.)
  8. The cave dweller used fire for warmth and cooking.
    (Mağara sakini, ısınma ve yemek pişirmek için ateş kullanırdı.)
  9. The city dweller missed the tranquility and fresh air of the countryside.
    (Şehirli insan, sakinliği ve temiz havayı kırsal alanda özlemişti.)
  10. The forest dweller knew every inch of their territory.
    (Orman sakinleri, topraklarının her santimini biliyorlardı.)
  11. The sea dweller’s diet consisted of seafood and seaweed.
    (Deniz sakini, beslenmesinde deniz ürünleri ve yosunları kullanıyordu.)
  12. The desert dweller’s clothes protected them from the scorching sun and sandstorms.
    (Çöl sakini, giydiği kıyafetlerle kendini yakıcı güneş ve kum fırtınalarından koruyordu.)
  13. The mountain dweller had a deep respect for nature and its power.
    (Dağ sakini, doğaya ve gücüne derin bir saygı duyuyordu.)
  14. The cave dweller’s tools were made from stone and bone.
    (Mağara sakini, aletlerini taş ve kemikten yapıyordu.)
  15. The city dweller was accustomed to the convenience of modern technology.
    (Şehir sakinleri modern teknolojinin kolaylığına alışmıştı.)
  16. The forest dweller enjoyed the simple pleasures of life, like watching the sunset.
    (Orman sakinleri, gün batımını izlemek gibi hayatın basit zevklerinden keyif alırlardı.)
  17. The sea dweller was fascinated by the diversity of marine life.
    (Deniz sakini, deniz yaşamının ç

eşitliliğinden büyüleniyordu.)
18. The desert dweller had a strong sense of community and relied on each other for support.
(Çöl sakini, güçlü bir toplumsal bağ hissi taşıyordu ve birbirlerine destek oluyorlardı.)

  1. The mountain dweller’s home was a remote cabin in the woods.
    (Dağ sakini, evi ormanın ücra bir bölgesindeki kulübeydi.)
  2. The cave dweller’s paintings were a stunning display of their artistic abilities.
    (Mağara sakininin resimleri, sanatsal yeteneklerinin muhteşem bir göstergesiydi.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Taş mağara sakininin karanlık ve yalnızlığa uyum sağlaması gerekiyordu.
  2. Orman sakini avcılık ve toplayıcılıkta becerikliydi.
  3. Şehir sakinleri kent yaşamının telaşına alışkındı.
  4. Mağara sakininin çizimleri, kültür ve inançlarına bir pencere açıyordu.
  5. Deniz sakininin dünyası gizemler ve harikalarla doluydu.
  6. Çöl sakini, ulaşım ve hayatta kalma için develere güveniyordu.
  7. Dağ sakinleri, zorlu hava koşulları ve engebeli arazi ile karşı karşıyaydı.
  8. Mağara sakini, ısınma ve yemek pişirmek için ateş kullanırdı.
  9. Şehirli insan, sakinliği ve temiz havayı kırsal alanda özlemişti.
  10. Orman sakinleri, topraklarının her santimini biliyorlardı.
  11. Deniz sakini, beslenmesinde deniz ürünleri ve yosunları kullanıyordu.
  12. Çöl sakini, giydiği kıyafetlerle kendini yakıcı güneş ve kum fırtınalarından koruyordu.
  13. Dağ sakini, doğaya ve gücüne derin bir saygı duyuyordu.
  14. Mağara sakini, aletlerini taş ve kemikten yapıyordu.
  15. Şehir sakinleri modern teknolojinin kolaylığına alışmıştı.
  16. Orman sakinleri, gün batımını izlemek gibi hayatın basit zevklerinden keyif alırlardı.
  17. Deniz sakini, deniz yaşamının çeşitliliğinden büyüleniyordu.
  18. Çöl sakini, güçlü bir toplumsal bağ hissi taşıyordu ve birbirlerine destek oluyorlardı.
  19. Dağ sakini, evi ormanın ücra bir bölgesindeki kulübeydi.
  20. Mağara sakininin resimleri, sanatsal yeteneklerinin muhteşem bir göstergesiydi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.