Dweller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Dweller Nedir?
Dweller, bir yerde yaşayan veya sık sık orada bulunan kişi veya hayvanı ifade eden bir isimdir.
Örnek Cümleler:
- The cave dweller had to adapt to the darkness and isolation.
(Taş mağara sakininin karanlık ve yalnızlığa uyum sağlaması gerekiyordu.) - The forest dweller was skilled in hunting and gathering.
(Orman sakini avcılık ve toplayıcılıkta becerikliydi.) - The city dweller was used to the hustle and bustle of urban life.
(Şehir sakinleri kent yaşamının telaşına alışkındı.) - The cave dweller’s drawings were a window into their culture and beliefs.
(Mağara sakininin çizimleri, kültür ve inançlarına bir pencere açıyordu.) - The sea dweller’s world was full of mysteries and wonders.
(Deniz sakininin dünyası gizemler ve harikalarla doluydu.) - The desert dweller relied on camels for transportation and survival.
(Çöl sakini, ulaşım ve hayatta kalma için develere güveniyordu.) - The mountain dweller faced harsh weather conditions and rugged terrain.
(Dağ sakinleri, zorlu hava koşulları ve engebeli arazi ile karşı karşıyaydı.) - The cave dweller used fire for warmth and cooking.
(Mağara sakini, ısınma ve yemek pişirmek için ateş kullanırdı.) - The city dweller missed the tranquility and fresh air of the countryside.
(Şehirli insan, sakinliği ve temiz havayı kırsal alanda özlemişti.) - The forest dweller knew every inch of their territory.
(Orman sakinleri, topraklarının her santimini biliyorlardı.) - The sea dweller’s diet consisted of seafood and seaweed.
(Deniz sakini, beslenmesinde deniz ürünleri ve yosunları kullanıyordu.) - The desert dweller’s clothes protected them from the scorching sun and sandstorms.
(Çöl sakini, giydiği kıyafetlerle kendini yakıcı güneş ve kum fırtınalarından koruyordu.) - The mountain dweller had a deep respect for nature and its power.
(Dağ sakini, doğaya ve gücüne derin bir saygı duyuyordu.) - The cave dweller’s tools were made from stone and bone.
(Mağara sakini, aletlerini taş ve kemikten yapıyordu.) - The city dweller was accustomed to the convenience of modern technology.
(Şehir sakinleri modern teknolojinin kolaylığına alışmıştı.) - The forest dweller enjoyed the simple pleasures of life, like watching the sunset.
(Orman sakinleri, gün batımını izlemek gibi hayatın basit zevklerinden keyif alırlardı.) - The sea dweller was fascinated by the diversity of marine life.
(Deniz sakini, deniz yaşamının ç
eşitliliğinden büyüleniyordu.)
18. The desert dweller had a strong sense of community and relied on each other for support.
(Çöl sakini, güçlü bir toplumsal bağ hissi taşıyordu ve birbirlerine destek oluyorlardı.)
- The mountain dweller’s home was a remote cabin in the woods.
(Dağ sakini, evi ormanın ücra bir bölgesindeki kulübeydi.) - The cave dweller’s paintings were a stunning display of their artistic abilities.
(Mağara sakininin resimleri, sanatsal yeteneklerinin muhteşem bir göstergesiydi.)
Türkçe Karşılıklar:
- Taş mağara sakininin karanlık ve yalnızlığa uyum sağlaması gerekiyordu.
- Orman sakini avcılık ve toplayıcılıkta becerikliydi.
- Şehir sakinleri kent yaşamının telaşına alışkındı.
- Mağara sakininin çizimleri, kültür ve inançlarına bir pencere açıyordu.
- Deniz sakininin dünyası gizemler ve harikalarla doluydu.
- Çöl sakini, ulaşım ve hayatta kalma için develere güveniyordu.
- Dağ sakinleri, zorlu hava koşulları ve engebeli arazi ile karşı karşıyaydı.
- Mağara sakini, ısınma ve yemek pişirmek için ateş kullanırdı.
- Şehirli insan, sakinliği ve temiz havayı kırsal alanda özlemişti.
- Orman sakinleri, topraklarının her santimini biliyorlardı.
- Deniz sakini, beslenmesinde deniz ürünleri ve yosunları kullanıyordu.
- Çöl sakini, giydiği kıyafetlerle kendini yakıcı güneş ve kum fırtınalarından koruyordu.
- Dağ sakini, doğaya ve gücüne derin bir saygı duyuyordu.
- Mağara sakini, aletlerini taş ve kemikten yapıyordu.
- Şehir sakinleri modern teknolojinin kolaylığına alışmıştı.
- Orman sakinleri, gün batımını izlemek gibi hayatın basit zevklerinden keyif alırlardı.
- Deniz sakini, deniz yaşamının çeşitliliğinden büyüleniyordu.
- Çöl sakini, güçlü bir toplumsal bağ hissi taşıyordu ve birbirlerine destek oluyorlardı.
- Dağ sakini, evi ormanın ücra bir bölgesindeki kulübeydi.
- Mağara sakininin resimleri, sanatsal yeteneklerinin muhteşem bir göstergesiydi.
Hemen Yorum Yaz