Dust İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dust İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dust

Dust, Türkçede “toz” anlamına gelir. Doğal olarak oluşabileceği gibi, insan aktiviteleri sonucu da ortaya çıkabilir. Aşağıda “dust” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

1. The dust on the shelf made me sneeze. (Rafın üzerindeki toz beni hapşırttı.)
2. The car was covered in dust after sitting in the garage for months. (Araba, aylar boyunca garajda durduktan sonra tozla kaplandı.)
3. You need to dust the furniture more often. (Mobilyaları daha sık toz almanız gerekiyor.)
4. The construction workers wore masks to protect themselves from the dust. (İnşaat işçileri tozdan kendilerini korumak için maskeler taktılar.)
5. The air quality was poor due to the dust storm. (Toz fırtınası nedeniyle hava kalitesi kötüydü.)
6. The old books on the shelf were covered in a layer of dust. (Rafındaki eski kitaplar bir toz tabakasıyla kaplanmıştı.)
7. She wiped the dust off the photo frame with a cloth. (Fotoğraf çerçevesinin üzerindeki tozu bezle sildi.)
8. The vacuum cleaner picked up all the dust from the carpet. (Elektrikli süpürge, halıdaki tüm tozları aldı.)
9. The house was so dusty that I had to wear a mask. (Ev o kadar tozlu ki, maske takmak zorunda kaldım.)
10. The desert is known for its sandy dust. (Çöl, kumlu tozuyla ünlüdür.)
11. The old warehouse had accumulated a lot of dust over the years. (Eski depo yıllar içinde çok tozlanmıştı.)
12. The teacher wrote “dust” on the board and asked the students what it meant. (Öğretmen “dust” kelimesini tahtaya yazdı ve öğrencilere ne anlama geldiğini sordu.)
13. The painters covered the furniture with plastic sheets to protect them from dust. (Boyacılar mobilyaları tozdan korumak için plastik örtülerle kapladılar.)
14. The astronaut’s suit was covered in moon dust. (Astronotun kıyafeti ay tozuyla kaplıydı.)
15. The dry climate caused the ground to turn to dust. (Kuru iklim toprağı toza çevirdi.)
16. The old record player was so dusty that it wouldn’t play properly. (Eski plakçalar o kadar tozlu ki düzgün çalışmıyorlardı.)
17. The wind blew the dust off the road and into our faces. (Rüzgar, tozu yoldan savurdu ve yüzümüze çarptı.)
18. The artist used a brush to create a painting with dust on a black background. (Sanatçı siyah bir arka plan üzerine tozla bir resim yapmak için fırça kullandı.)
19. The miners wore masks to protect themselves from the coal dust. (Madenc

ilerine işlerinde kömür tozünden korunmak için maskeler taktılar.)
20. The statue in the old cemetery was covered in a layer of dust. (Eski mezarlıkta bulunan heykel bir toz tabakasıyla kaplanmıştı.)

Bu örnek cümlelerde “dust” kelimesinin tozla ilgili farklı kullanımlarını görebilirsiniz.