Dusk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dusk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dusk Nedir?

Dusk, gün batımından sonra gelen alacakaranlık zaman dilimidir. Gündüzün sona ermesi ve geceye geçiş süreci olarak da adlandırılır.

Örnek Cümleler:

1. As the dusk settled, the city became eerily quiet. (Dusk yerleşirken, şehir ürkütücü bir sessizliğe büründü.)
2. We decided to take a walk at dusk. (Duskta yürüyüş yapmaya karar verdik.)
3. The sky turned shades of pink and orange at dusk. (Gün batımında gökyüzü pembeye ve turuncuya döndü.)
4. The birds returned to their nests at dusk. (Kuşlar, duskun geldiği yer olan yuvalarına geri döndüler.)
5. The city’s lights slowly came on as dusk fell. (Dusk düşerken şehrin ışıkları yavaşça açıldı.)
6. The beach was deserted by the time dusk arrived. (Dusk geldiğinde plaj boşalmıştı.)
7. The forest was a mystical place at dusk. (Duskta orman mistik bir yerdi.)
8. We could hear the crickets chirping at dusk. (Duskta cırcır böceklerinin sesini duyabiliyorduk.)
9. The air was cool and refreshing at dusk. (Duskta hava serin ve ferahlatıcıydı.)
10. The sun disappeared behind the mountains at dusk. (Güneş, duskta dağların ardında kayboldu.)
11. The children were called in for dinner as dusk approached. (Dusk yaklaşırken çocuklar akşam yemeği için çağrıldı.)
12. Dusk is my favorite time of day. (Dusk benim günün en sevdiğim zamanıdır.)
13. We watched the stars come out at dusk. (Duskta yıldızların çıkışını izledik.)
14. The city looked beautiful from the hilltop at dusk. (Duskta şehir tepe noktasından güzel görünüyordu.)
15. We lit candles to create a cozy atmosphere at dusk. (Duskta rahat bir ortam yaratmak için mumlar yaktık.)
16. The sea was calm and peaceful at dusk. (Duskta deniz sakin ve huzurluydu.)
17. The sky was ablaze with color at dusk. (Duskta gökyüzü renklerle alev aldı.)
18. The temperature dropped rapidly at dusk. (Duskta sıcaklık hızla düştü.)
19. The streetlights turned on automatically at dusk. (Duskta sokak lambaları otomatik olarak açıldı.)
20. We sat on the porch and watched the world go by at dusk. (Duskta verandada oturduk ve dünyanın geçmesini izledik.)

Dusk Türkçe karşılığı “alacakaranlık” olarak geçmektedir.

Dusk İle İlgili Cümleler:

1. Dusk brings a sense of calmness to the city. (Alacakaranlık şehre huzur hissi getirir.)
2. The colors of the sunset at dusk are breathtaking. (Duskta gün batımının renkleri nefes kesicidir.)
3. We could see the silhouettes of the trees at dusk. (Duskta ağaçların silüetlerini görebiliyorduk.)
4. The sky turned a deep shade of purple at dusk. (Duskta gökyüzü koyu bir mor renge döndü.)
5. The birds sang their evening songs at dusk. (Kuşlar, alacakaranlıkta akşam şarkılarını söylediler.)
6. The city looked like a different place at dusk. (Duskta şehir farklı bir yer gibi görünüyordu.)
7. The temperature started to drop as dusk approached. (Dusk yaklaşırken sıcaklık düşmeye başladı.)
8. The sky was painted with orange and red hues at dusk. (Duskta gökyüzü turuncu ve kırmızı tonlarıyla boyanmıştı.)
9. We watched the sunset disappear into the horizon at dusk. (Duskta gün batımının ufka kayboluşunu izledik.)
10. The city’s skyline was visible against the dusky sky. (Şehrin silüeti, alacakaranlıkta belirgin şekilde görünüyordu.)
11. The fireflies started to flicker in the dusk. (Alacakaranlıkta ateşböcekleri parlamaya başladı.)
12. The sea looked like a mirror at dusk. (Duskta deniz bir ayna gibi görünüyordu.)
13. The colors of the buildings changed as dusk fell. (Dusk düşerken binaların renkleri değişti.)
14. The city’s inhabitants rushed home before dusk. (Şehrin sakinleri, alacakaranlık öncesinde evlerine aceleyle gittiler.)
15. We sat on the beach and watched the waves at dusk. (Duskta plajda oturduk ve dalgaları izledik.)
16. The air was filled with the smell of flowers at dusk. (Duskta hava çiçek kokusuyla doluydu.)
17. The stars became visible as the sky darkened at dusk. (Gökyüzü karardıkça, yıldızlar alacakaranlıkta görünür hale geldi.)
18. The city’s noise level decreased as dusk fell. (Dusk düşerken şehrin gürültü seviyesi azaldı.)
19. The city’s lights reflected off the water at dusk. (Duskta şehrin ışıkları sudan yansıyordu.)
20. The dusk sky was a canvas of colors. (Alacakaranlık gökyüzü bir renk paletiydi.)

Dusk kelimesi Türkçe’de alacakaranlık olarak kullanılır ve gün batımından hemen sonrasını ifade eder.