Part İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Part İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Part

Part, bir bütünün oluşumunda ayrılmaz bir parça veya unsurdur.

Örnek Cümleler:

  1. I need to buy a part for my car.
    ( Arabam için bir parça satın almam gerekiyor. )

  2. She is part of the team.
    ( O, takımın bir parçası. )

  3. The party was a great success.
    ( Parti büyük bir başarıydı. )

  4. The dress is missing a part.
    ( Elbise eksik bir parça var. )

  5. Can I play a part in your performance?
    ( Senin performansında bir rol oynayabilir miyim? )

  6. He is part owner of the company.
    ( Şirketin ortaklarından biri. )

  7. We need to replace this broken part.
    ( Bu kırık parçayı değiştirmemiz gerekiyor. )

  8. I was part of the planning process.
    ( Planlama sürecinin bir parçasıydım. )

  9. Part of the movie was filmed in New York.
    ( Filmin bir bölümü New York’ta çekildi. )

  10. She took part in the marathon last year.
    ( Geçen yıl maratonda yer aldı. )

  11. The recipe calls for part butter and part oil.
    ( Tarifte bir kısmı tereyağı, bir kısmı da yağ isteniyor. )

  12. He is only part of the solution.
    ( O, çözümün sadece bir parçası. )

  13. The plane crashed and part of the wreckage was never found.
    ( Uçak düştü ve enkazın bir kısmı hiç bulunamadı. )

  14. The project was completed in two parts.
    ( Proje iki bölüm halinde tamamlandı. )

  15. She is part Mexican and part American.
    ( O, Meksika ve Amerikan karışımı biri. )

  16. Part of my job is to train new employees.
    ( İşimin bir parçası yeni çalışanları eğitmek. )

  17. We only need a small part of this fabric.
    ( Bu kumaştan sadece küçük bir parçaya ihtiyacımız var. )

  18. I don’t want any part of this argument.
    ( Bu tartışmanın herhangi bir tarafında olmak istemiyorum. )

  19. The book is divided into three parts.
    ( Kitap üç bölüme ayrılmıştır. )

  20. He played a major part in the success of the company.
    ( Şirketin başarısında büyük bir rol oynadı. )

Part 2

Part, bir şeyin bölümlerinden biridir ve bir bütünün tamamını oluşturabilir.

Örnek Cümleler:

  1. The car’s engine part was replaced.
    ( Arabanın motor parçası değiştirildi. )

  2. She is part of the marketing team.
    ( O, pazarlama ekibinin bir parçası. )

  3. The cake recipe requires part flour and part sugar.
    ( Kek tarifi un ve şekerin bir kısmını gerektirir. )

  4. He only agreed to be part of the project if he could be the leader.
    ( O, sadece lider olabileceği sürece projenin bir parçası olmayı kabul etti. )

  5. The movie is part comedy, part drama.
    ( Film, bir kısmı komedi bir kısmı drama. )

  6. She lost a part of her necklace at the party.
    ( Partide kolyesinin bir parçasını kaybetti. )

  7. The puzzle is missing a part.
    ( Bulmacanın bir parçası eksik. )

  8. I am part Italian and part Spanish.
    ( Ben, İtalyan ve İspanyol karışımı biriyim. )

  9. He only played a small part in the project’s success.
    ( Projenin başarısında sadece küçük bir rol oynadı. )

  10. We need to order a replacement part for the machine.
    ( Makine için yedek parça siparişi vermemiz gerekiyor. )

  11. Part of the house was damaged in the storm.
    ( Fırtınada evin bir kısmı zarar gördü. )

  12. The book is part of a trilogy.
    ( Kitap, bir üçleme serisinin bir parçasıdır. )

  13. I only want to be a part of projects that align with my values.
    ( Değerlerimle uyumlu projelerin bir parçası olmak istiyorum. )

  14. The software has a part that needs to be updated.
    ( Yazılımın güncellenmesi gereken bir parçası var. )

  15. Part of the job is working on weekends.
    ( İşin bir kısmı hafta sonları çalışmak. )

  16. She is only a small part of my life.
    ( O, hayatımda sadece küçük bir parça. )

  17. We need to break the project into smaller parts.
    ( Projeyi küçük parçalara ayırmamız gerekiyor. )

  18. The team is made up of several parts, each with a specific role.
    ( Takım birkaç parçadan oluşuyor, her biri belirli bir rolü olan. )

  19. Part of being a good leader is listening to your team.
    ( İyi bir lider olmanın bir parçası, ekibini dinlemektir. )

  20. The recipe calls for equal parts milk and cream.
    ( Tarif, süt ve kremanın eşit bir parçasını istiyor. )

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.