Dryly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dryly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dryly

Dryly, anlamı itibariyle, soğuk ve ilgisiz bir şekilde konuşmak, suskunluğunu korumak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She spoke dryly about her divorce. (Boşanması hakkında soğuk bir şekilde konuştu.)
  2. He responded dryly to her joke. (Onun şakasına soğuk bir cevap verdi.)
  3. The teacher dryly remarked that the students were unprepared. (Öğretmen öğrencilerin hazırlıksız olduğunu soğuk bir şekilde belirtti.)
  4. The politician answered the reporter’s question dryly. (Politikacı muhabirin sorusuna soğuk bir şekilde cevap verdi.)
  5. She listened dryly as her friend ranted about her problems. (Arkadaşının sorunları hakkında feryat figan ettiği şeyi soğuk bir şekilde dinledi.)
  6. His dryly sarcastic comments irritated her. (Onun soğuk bir şekilde yaptığı sarkastik yorumlar onu rahatsız etti.)
  7. The director spoke dryly about the movie’s poor performance. (Yönetmen film performansı hakkında soğuk bir şekilde konuştu.)
  8. His dryly delivered lines stole the show. (Sahneye soğuk bir şekilde çıkarak herkesi büyüledi.)
  9. The audience received her dryly delivered joke with silence. (İzleyiciler onun soğuk bir şekilde anlattığı şakayı sessizlikle karşıladı.)
  10. The lawyer’s dryly worded arguments won the case. (Avukatın soğuk bir şekilde ifade edilmiş argümanları davayı kazandırdı.)
  11. The customer dryly complained about the quality of the service. (Müşteri hizmet kalitesi hakkında soğuk bir şekilde şikayet etti.)
  12. The scientist dryly explained the technical aspects of the experiment. (Bilim adamı deneyin teknik yönlerini soğuk bir şekilde açıkladı.)
  13. His dryly delivered lecture put the audience to sleep. (Sahneye çıkarak soğuk bir şekilde verdiği ders uyutmaya yaradı.)
  14. She dryly refused his offer to go out on a date. (Onunla çıkma teklifini soğuk bir şekilde reddetti.)
  15. The customer dryly asked for a refund. (Müşteri geri ödeme isteğinde soğuk bir şekilde bulundu.)
  16. The detective dryly delivered the news that the suspect had escaped. (Komiser şüphelinin kaçtığı haberi soğuk bir şekilde verdi.)
  17. The dryly written report failed to capture the attention of the audience. (Soğuk bir şekilde yazılmış rapor, izleyicilerin ilgisini çekmeyi başaramadı.)
  18. The doctor dryly explained the patient’s diagnosis. (Doktor hastanın teşhisini soğuk bir şekilde açıkladı.)
  19. His dryly delivered speech was met with indifference. (Sahneye çıkarak

soğuk bir şekilde verdiği konuşma ilgisizlikle karşılandı.)
20. The manager dryly announced that the company was downsizing. (Yönetici şirketin küçülmeye gideceğini soğuk bir şekilde duyurdu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.