Parallel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Parallel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Parallel nedir?

Parallel, aynı anda veya eş zamanlı olarak gerçekleşen olayları veya işlemleri ifade eden bir kelimedir.

Örnek cümleler:

  1. Parallel parking is a difficult task for many new drivers. (Paralel park etmek, birçok yeni sürücü için zor bir işlemdir.)
  2. The two projects are running parallel to each other. (İki proje birbirine paralel olarak yürütülüyor.)
  3. He likes to read books and listen to music in parallel. (O, kitap okumayı ve müzik dinlemeyi eş zamanlı olarak yapmayı seviyor.)
  4. The runners were parallel to each other for most of the race. (Koşucular yarışın çoğu kısmında birbirine paralel duruyorlardı.)
  5. The computer can process multiple tasks in parallel. (Bilgisayar, birden çok görevi eş zamanlı olarak işleyebilir.)
  6. The two roads run parallel to each other. (İki yol birbirine paralel şekilde ilerliyor.)
  7. The company is developing two new products in parallel. (Şirket, iki yeni ürünü eş zamanlı olarak geliştiriyor.)
  8. The two lines on the graph are parallel to each other. (Grafikteki iki çizgi birbirine paralel.)
  9. The train tracks run parallel to the highway. (Tren rayları otoyola paralel şekilde ilerliyor.)
  10. The team is working on multiple projects in parallel. (Ekip, birden fazla proje üzerinde eş zamanlı olarak çalışıyor.)
  11. The cars were parked in parallel to the curb. (Arabalar kaldırıma paralel şekilde park edilmişti.)
  12. The dancers moved

parallel to each other in perfect synchronization. (Dansçılar mükemmel bir senkronizasyonla birbirlerine paralel hareket ettiler.)
13. The factory can produce multiple products in parallel. (Fabrika, birden çok ürünü eş zamanlı olarak üretebilir.)

  1. The two rivers run parallel to each other for several miles. (İki nehir birkaç mil boyunca birbirine paralel akar.)
  2. The orchestra played two different pieces of music in parallel. (Orkestra, iki farklı müziği eş zamanlı olarak çaldı.)
  3. The runners ran parallel to the beach for the entire race. (Koşucular yarışın tamamında plaja paralel koştular.)
  4. The software can execute multiple commands in parallel. (Yazılım, birden çok komutu eş zamanlı olarak yürütebilir.)
  5. The two buildings are parallel to each other. (İki bina birbirine paralel şekilde duruyor.)
  6. The company is expanding into multiple markets in parallel. (Şirket, birden çok pazarda eş zamanlı olarak büyüyor.)
  7. The two friends walked parallel to each other as they strolled down the street. (İki arkadaş sokakta yürürken birbirlerine paralel yürüdüler.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.