Paralyze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paralyze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paralyze

Paralyze kelimesinin Türkçe anlamı “felç etmek” veya “hareketsiz bırakmak” olarak tanımlanabilir. Ayrıca, duygu, düşünce veya faaliyetleri de kısıtlayabilir. İşte, paralyze kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. She was paralyzed by fear when she saw the spider. (Korkuyla görünce örümceğe felç oldu.)
  2. The car accident paralyzed his legs. (Araba kazası bacaklarını felç etti.)
  3. The stroke paralyzed the right side of his body. (İnme sağ tarafını felç etti.)
  4. The police paralyzed the criminal with a stun gun. (Polis, şok tabancasıyla suçluyu hareketsiz bıraktı.)
  5. The cold weather paralyzed my fingers. (Soğuk hava parmaklarımı uyuşturdu.)
  6. The pandemic paralyzed the economy. (Pandemi ekonomiyi felç etti.)
  7. The fear of failure paralyzed his decision-making. (Başarısızlık korkusu karar verme yeteneğini felç etti.)
  8. The poison paralyzed the muscles of the snake’s prey. (Zehir, yılanın avının kaslarını felç etti.)
  9. The musician’s hand was paralyzed after years of playing. (Müzisyenin eli yıllarca çaldıktan sonra felç oldu.)
  10. The earthquake paralyzed the city’s infrastructure. (Deprem şehrin altyapısını felç etti.)
  11. The political unrest paralyzed the government’s ability to function. (Siyasi çalkantılar hükümetin işlevselliğini felç etti.)
  12. The fear of public speaking paralyzed her voice. (Topluluk önünde konuşma korkusu sesini felç etti.)
  13. The medication paralyzed the nerve endings. (İlaç sinir uçlarını felç etti.)
  14. The fear of heights paralyzed his ability to climb. (Yükseklik korkusu tırmanma yeteneğini felç etti.)
  15. The disease paralyzed his respiratory system. (Hastalık solunum sistemini felç etti.)
  16. The fear of rejection paralyzed his social life. (Reddedilme korkusu sosyal hayatını felç etti.)
  17. The anxiety paralyzed her decision-making process. (Anksiyete karar verme sürecini felç etti.)
  18. The fear of flying paralyzed her travel plans. (Uçak korkusu seyahat planlarını felç etti.)
  19. The gunshot paralyzed the victim’s spinal cord. (Silah sesi kurbanın omuriliğini felç etti.)
  20. The fear of the unknown paralyzed her sense of adventure. (Bilinmeyen korkusu macera duygusunu felç etti.)

Yukarıdaki cümlelerde paralyze kelimesi çoğunlukla fiziksel veya duygusal engellemeleri ifade etmek için kullanılmaktadır.

  1. The power outage paralyzed the entire city. (Elektrik kesintisi şehrin tamamını felç etti.)
  2. The fear of failure paralyzed her creativity. (Başarısızlık korkusu yaratıcılığını felç etti.)
  3. The accident paralyzed his ability to speak. (Kaza konuşma yeteneğini felç etti.)
  4. The fear of change paralyzed her career aspirations. (Değişim korkusu kariyer hedeflerini felç etti.)
  5. The disease paralyzed his facial muscles. (Hastalık yüz kaslarını felç etti.)
  6. The fear of the dark paralyzed her from leaving the house. (Karanlık korkusu evden çıkmasını engelledi.)
  7. The fear of the water paralyzed his swimming ability. (Su korkusu yüzme yeteneğini felç etti.)
  8. The spider’s venom paralyzed the fly. (Örümceğin zehri sineği felç etti.)
  9. The fear of rejection paralyzed his ability to ask for a promotion. (Reddedilme korkusu terfi isteme yeteneğini felç etti.)
  10. The fear of heights paralyzed her enjoyment of roller coasters. (Yükseklik korkusu lunapark trenlerinden keyif almasını engelledi.)

Yukarıdaki cümlelerde paralyze kelimesi farklı şekillerde kullanılmaktadır. Fiziksel engeller, duygusal korkular, hayatın çeşitli alanlarına yönelik kısıtlamalar veya zihinsel engeller gibi çeşitli durumları ifade etmek için kullanılır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.