Dreamy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dreamy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dreamy İle İlgili Cümleler

Dreamy kelimesinin Türkçe anlamı “dalgın, hayali” gibi anlamlara gelir. İşte kullanımları:

  1. She has a dreamy look in her eyes. (Gözlerinde hayali bir ifade var.)
  2. The dreamy landscape took my breath away. (Hayali manzara nefesimi kesti.)
  3. He has a dreamy personality. (Dalgın bir kişiliği var.)
  4. Her paintings have a dreamy quality. (Resimleri hayali bir kaliteye sahip.)
  5. The dreamy music put me in a trance. (Hayali müzik beni transa soktu.)
  6. She had a dreamy childhood. (Dalgın bir çocukluğu vardı.)
  7. The dreamy atmosphere was perfect for a romantic evening. (Hayali atmosfer romantik bir akşam için mükemmeldi.)
  8. His dreamy voice lulled me to sleep. (Hayali sesi beni uyuttu.)
  9. The dreamy scent of flowers filled the air. (Çiçeklerin hayali kokusu havayı doldurdu.)
  10. She wrote a dreamy poem about love. (Aşk hakkında hayali bir şiir yazdı.)
  11. The dreamy clouds looked like cotton candy. (Hayali bulutlar pamuk şekerine benziyordu.)
  12. He had a dreamy smile on his face. (Yüzünde hayali bir gülümseme vardı.)
  13. The dreamy night sky was full of stars. (Hayali gece gökyüzü yıldızlarla doluydu.)
  14. She had a dreamy imagination. (Dalgın bir hayal gücü vardı.)
  15. The dreamy ocean waves crashed against the shore. (Hayali okyanus dalgaları sahile vurdu.)
  16. He had a dreamy gaze, lost in thought. (Düşüncelere dalıp giden dalgın bir bakışı vardı.)
  17. The dreamy glow of the sunset was stunning. (Hayali günbatımının parıltısı büyüleyiciydi.)
  18. She had a dreamy childhood memory of playing in the park. (Parkta oynamanın hayali bir çocukluk anısı vardı.)
  19. The dreamy texture of the fabric was soft and silky. (Kumaşın hayali dokusu yumuşak ve ipeksiydi.)
  20. His dreamy demeanor made him seem mysterious. (Dalgın tavırları onu gizemli gösterdi.)
  1. The dreamy ambiance of the cafe made it a perfect spot for a date. (Kafenin hayali atmosferi randevu için mükemmel bir yer yaptı.)
  2. She wore a dreamy dress that flowed in the wind. (Havada uçuşan hayali bir elbise giydi.)
  3. The dreamy memories of their honeymoon made them smile. (Balayı anıları onları gülümsetti.)
  4. His dreamy paintings depicted surreal worlds. (Hayali resimleri gerçeküstü dünyaları tasvir ediyordu.)
  5. The dreamy movie had a bittersweet ending. (Hayali film acı-tatlı bir sona sahipti.)
  6. The dreamy fragrance of the flowers filled the room. (Çiçeklerin hayali kokusu odayı doldurdu.)
  7. She had a dreamy sense of style that was unique. (Benzersiz bir hayali stil anlayışı vardı.)
  8. The dreamy clouds drifted lazily across the sky. (Hayali bulutlar tembelce gökyüzünde süzüldü.)
  9. His dreamy thoughts transported him to another world. (Dalgın düşünceleri onu başka bir dünyaya götürdü.)
  10. The dreamy melody of the music was enchanting. (Müziğin hayali melodisi büyüleyiciydi.)

Bu örneklerde “dreamy” kelimesi dalgın, hayali, gerçeküstü veya romantik bir anlam taşıyan durumları ifade etmek için kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.