Dreamily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dreamily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dreamily

Dreamily, Türkçe anlamıyla “rüya gibi” anlamına gelir. Aşağıda, “dreamily” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır:

  1. She stared dreamily out the window, lost in thought. (O rüyada gibi pencereden dışarı bakarak, düşüncelere daldı.)
  2. The couple walked dreamily along the beach, hand in hand. (Çift, el ele tutuşarak rüya gibi plajda yürüdü.)
  3. The painting was rendered dreamily, with soft lines and muted colors. (Tablo, yumuşak hatları ve soluk renkleriyle rüya gibi yapılmıştı.)
  4. She danced dreamily, lost in the music. (O müziğe kaptırdığı için rüya gibi dans etti.)
  5. The landscape was bathed in a dreamily soft light. (Manzara, rüya gibi yumuşak bir ışıkla banyo yapmıştı.)
  6. She looked dreamily at the stars, contemplating the vastness of the universe. (O, evrenin genişliğini düşünerek yıldızlara rüyada gibi bakıyordu.)
  7. The melody of the song floated dreamily through the air. (Şarkının melodisi rüya gibi havada süzülüyordu.)
  8. The mist settled dreamily over the fields, creating an eerie atmosphere. (Sis rüya gibi tarlalara yerleşerek ürkütücü bir atmosfer yarattı.)
  9. He gazed dreamily at the old photograph, lost in memories of his youth. (O, gençliğine dair hatıralara kaptırarak eski fotoğrafa rüya gibi baktı.)
  10. The book was written in a dreamily poetic style. (Kitap, rüya gibi şiirsel bir tarzda yazılmıştı.)
  11. The sound of the waves crashing against the shore was dreamily soothing. (Dalga sesleri, kıyıya vururken rüya gibi huzur vericiydi.)
  12. The movie was shot dreamily, with soft lighting and beautiful cinematography. (Film, yumuşak ışıklandırma ve güzel sinematografiyle rüya gibi çekilmişti.)
  13. The garden was filled with dreamily fragrant flowers. (Bahçe, rüya gibi hoş kokulu çiçeklerle doluydu.)
  14. She smiled dreamily, lost in a happy memory. (O mutlu bir hatıraya kaptırdığı için rüya gibi gülümsedi.)
  15. The clouds drifted dreamily across the sky, like cotton candy. (Bulutlar, pamuk şekeri gibi rüya gibi gökyüzünde süzüldü.)
  16. The dress flowed dreamily around her as she twirled on the dance floor. (Elbise, dans pistinde dönmesiyle rüya gibi akıyordu.)
  17. The scent of the bakery was dreamily delicious. (Fırının kokusu rüya gibi lezzetliydi.)
  18. The painting captured the dreamily surreal essence of the landscape. (Tablo, manz
  1. The music swelled dreamily, filling the room with a sense of wonder. (Müzik, rüya gibi şişerek odayı hayranlıkla doldurdu.)
  2. The sun set dreamily over the horizon, painting the sky in shades of pink and orange. (Güneş, rüya gibi ufukta battı ve gökyüzünü pembe ve turuncu tonlarında boyadı.)

Türkçe karşılıkları:

  1. rüyada gibi
  2. rüya gibi
  3. rüya gibi
  4. rüya gibi
  5. rüya gibi
  6. rüyada gibi
  7. rüya gibi
  8. rüya gibi
  9. rüyada gibi
  10. rüya gibi
  11. rüya gibi
  12. rüya gibi
  13. rüya gibi
  14. rüya gibi
  15. rüya gibi
  16. rüya gibi
  17. rüya gibi
  18. rüya gibi
  19. rüya gibi
  20. rüya gibi

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.