Down To Earth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Down To Earth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Down to Earth Nedir?


Down to Earth, “dünyevi”, “gerçekçi” veya “alçakgönüllü” anlamlarına gelir. Bu ifade sıklıkla, kişinin büyüklenme, gösteriş veya üstünlük taslamayıp, gerçekçi, samimi ve alçakgönüllü bir tavır sergilemesini ifade eder.

Örnek Cümleler:


1. She’s a successful businesswoman, but she’s also very down to earth. (Başarılı bir iş kadını ama aynı zamanda çok gerçekçi.)
2. I prefer to spend time with down to earth people rather than those who are constantly showing off. (Sürekli gösteriş yapanlardan ziyade gerçekçi insanlarla vakit geçirmeyi tercih ederim.)
3. Despite his wealth, he’s always been very down to earth and humble. (Zenginliğine rağmen her zaman gerçekçi ve mütevazi oldu.)
4. She has a down to earth approach to problem-solving. (Sorun çözme konusunda gerçekçi bir yaklaşımı var.)
5. The new CEO has a very down to earth management style. (Yeni CEO’nun çok gerçekçi bir yönetim tarzı var.)
6. I appreciate his down to earth personality. (Onun gerçekçi kişiliğini takdir ediyorum.)
7. Despite being a celebrity, she’s very down to earth and easy to talk to. (Ünlü olmasına rağmen çok gerçekçi ve konuşması kolay.)
8. He’s a talented musician, but he remains down to earth and doesn’t let fame get to his head. (Yetenekli bir müzisyen ama gerçekçi kalmaya devam ediyor ve ününün başına vurmasına izin vermiyor.)
9. I find her down to earth attitude refreshing in a world full of superficiality. (Yüzeyselliğin hakim olduğu bir dünyada onun gerçekçi tavırlarını ferahlatıcı buluyorum.)
10. Her down to earth advice was exactly what I needed to hear. (Onun gerçekçi tavsiyeleri tam olarak duymam gereken şeylerdi.)
11. He’s always been down to earth, even after becoming a millionaire. (Milyoner olmasına rağmen her zaman gerçekçi kalmıştı.)
12. I appreciate his down to earth perspective on life. (Hayata dair gerçekçi bakış açısını takdir ediyorum.)
13. Despite being a famous actor, he’s very down to earth and doesn’t take himself too seriously. (Ünlü bir oyuncu olmasına rağmen çok gerçekçi ve kendini ciddiye almıyor.)
14. She has a down to earth sense of humor that I really enjoy. (Onun gerçekçi bir mizah anlayışı var, çok hoşuma gidiyor.)
15. I like her down to earth fashion style. (Onun gerçekçi moda tarzını seviyorum.)
16. His down to earth approach to

life is very inspiring. (Hayata gerçekçi bir yaklaşımı var, çok ilham verici.)
17. Despite being a successful entrepreneur, she’s very down to earth and approachable. (Başarılı bir girişimci olmasına rağmen çok gerçekçi ve yakın olabilir.)

  1. I appreciate the company’s down to earth values and commitment to sustainability. (Şirketin gerçekçi değerlerini ve sürdürülebilirliğe olan taahhüdünü takdir ediyorum.)
  2. His down to earth personality makes him very relatable. (Gerçekçi kişiliği onu çok alakalı kılıyor.)
  3. I find it refreshing to be around people who are down to earth and don’t take themselves too seriously. (Kendilerini ciddiye almayan, gerçekçi insanların etrafında olmak ferahlatıcı geliyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.